Navbarı Gizle / Navbarı Göster

Ana Menü

29 Kasım 2011 Salı

Reinsdorf'un Parası Taraftarın Çenesini Yorar


2009 yılının Temmuz ayında çok sık gerçekleşmeyen bir şey olmuş, Bulls başkanı Jerry Reinsdorf Chicago Tribune'den K.C. Johnson'a bir röportaj vermişti. O yaz Bulls uzun bir aradan sonra play-off'lara kalmayı başarmıştı ve kadrosunda yılın çaylağı ödülünü almış Derrick Rose'u bulunduruyordu. Jordan sonrası dönemde ilk defa takım umut verici bir haldeydi ama Reinsdorf halen lüks vergisi ödememek için yıldızların takımdan gitmesine izin vermekle, daha ucuz olduğu için Del Negro gibi bir ismi takımın başına getirmekle suçlanıyordu. Johnson bir çok Bulls taraftarının merak ettiği "Lüks vergisi" sorusunu sorduğunda ise Reinsdorf'un cevabı şu şeklide olmuştu: 

"Eğer akıllıca bir harcama olacaksa lüks vergisi ödemeyi sorun etmem. Lüks vergisi ödeyecekseniz, buna değen bir oyuncu için ödemeniz gerekir. Ne kadar tutacağını umursamam. Eğer bizi en tepeye, finallere götürecek bir oyuncu olursa, lüks vergisi ödeme konusunda tereddüt etmem. Henüz Gar'ın (Forman) ve John'un (Paxson) bana "Lüks vergisi öde, finallerdeyiz" diyen bir oyuncu getirdiğini görmedim." 

Şayet konu beysbol olsaydı Reinsdorf'un bu sözlerinden sonra yaz döneminde Bulls'un kadroya mid-level ile bir SG katacağından emin olurdum. Ancak Reinsdorf için Chicago Bulls bir nevi üvey evlat durumundadır. Kendisinin daha önce bir White Sox şampiyonluğu için tüm Bulls şampiyonluklarını feda edebileceği yönünde açıklamaları da mevcuttur. (neyse ki White Sox, Bulls'unkileri feda etmeden şampiyon olmayı başardı) Şimdi soru, Reinsdorf'un bunca yıldan sonra gelebilecek bir Bulls şampiyonluğu için neleri feda etmeye hazır olduğu.

Yeni CBA bir kaç açıdan Bulls'un takımı geliştirme planlarına darbe vuruyor. "Designated player" ya da "muhtemel" bilinen adıyla Derrick Rose kuralı ile Bulls'un zaten dar olan manevra kabiliyeti biraz daha azalırken, Reinsdorf'un ödemek için zaten kılı kırık seçtiği lüks vergisi ise kademeli olarak feci el yakar hale geliyor. Yeni kurallar Bulls taraftarlarını pek mutlu etmemiş olabilir, ancak bir kaç açıdan Reinsdorf'u çok mutsuz ettiğini sanmam. Aksine yeni kuralların onu daha mutlu ettiğine eminim.

Öncelikle mevcut duruma kısaca bir bakalım. Bulls bu sezon şimdilik 11 oyuncu için yaklaşık 61 milyon dolar maaş ödeyecek. Lüks vergisi sınırının yaklaşık 70 milyon dolar olacağını öngörürsek Bulls için lüks vergisi ödemeden takıma yüksek profilli bir oyuncu eklemek mümkün değil. Üstelik gelecek sezon Rose yeni getirilen düzenleme ile yıllık 17,4 milyon dolardan başlayan bir kontrata sahip olacak ve Bulls, Boozer, Rose, Deng ve Noah dörtlüsüne toplamda 57 milyon dolara yakın bir para ödeyecek. Bu 7 garanti kontrat için toplam 70 milyon dolar para demek ki buna, bu sene eklenmesi istenen mid-level kontrat, C.J. Watson'ın, Ömer Aşık'ın ve Bogans'ın biten kontratları sonucu serbest kalması durumu da dahil. Kaba bir tabirle  bu durum, Bulls'un tamamı lüks vergisine konu olacak 5 eklemeye ihtiyacı olacak demektir. Tabii senaryo bu kadar düz gitmeyecektir ancak Bulls'un maddi olarak ne durumda olduğunu görmek açısından bu tabloyu çizmek önemli.

İlk iki yıl eski CBA'de olduğu gibi kalacak olan lüks vergisi düzenlemesi üçüncü seneden itibaren kademeli haline geçecek ve lüks vergisi ödemek iyice el yakan bir hale gelecek. Geçtiğimiz sezon yaklaşık 80 milyon dolar kar eden Bulls için lüks vergisi ödemek çok problem olmamalı diye düşünebilirsiniz. Ancak geçtiğimiz sezon Dallas'ın şampiyon olabilmek için 20 milyon dolardan fazla lüks vergisi ödediğini ve yeni düzenleme geçerli olsaydı bu verginin 20 milyon dolardan 75 milyon dolara çıkacağını hesaba katarsanız, lüks vergisi ödeme konusunda hesabı bir kaç kez yapmanız gerektiğini fark edersiniz. İşte tam da bu durum Reinsdorf'u memnun ediyor olsa gerek. Zira bu düzenleme Bulls'un lüks vergisi ödeme planlarına ket vuruyorken, diğer takımların çılgınca lüks vergisi sınırının üzerine çıkmasını da engelliyor. Bulls'un şu anda doğudaki en büyük rakibi konumundaki Heat, şimdiden yeni düzenlemenin geleceği 2013-2014 sezonunda 6 oyuncu için 70 milyon dolarlık bir ödemeye sahip durumda. Benzer şekilde Lakers, Dallas, Magic ve diğer lüks vergisi ödeyen takımlar kontrat toplamlarını ciddi şekilde düşürmezlerse, neredeyse maaş ödemeleri kadar lüks vergisi ödemekle karşı karşıya kalacaklar. Yani Reinsdorf'un üzerinde artık ihtisas yaptığı takımı lüks vergisi sınırının altından tutma konusunda diğer takımların da azami çabayı göstermeleri, dolayısıyla kadro kalitelerinden ve derinliklerinden ödün vermeleri gerekiyor. Teoride olmasa da pratikte görünen o ki, lüks vergisinin 10 milyon doların üzerine çıkan maaş ödemeleri çok nadir görülebilecek. Bu Bulls'un diğer takımlarla rekabet etmek için para harcamak yerine, diğer takımların çok daha fazla para harcamamak adına takımın seviyesini aşağıya çekmesi ile şampiyonluk şansının artması anlamına geliyor.

Bu perspektiften bakarak Bulls'un yazı bir mid-level aramakla değil veteran minumum kontratla takıma katabileceği bir SG bakarak geçireceğini tahmin etmek çok güç değil. Kaldı ki Bulls'un Ömer Aşık'ı veya Taj Gibson'ı takımda tutabilmek adına ileride manevra kabiliyetini iyice sınırlandıracak bir hamleden kaçınması olası. Her halükarda bu oyunculardan birini takımda tutamayacağı aşikar olan Chicago'nun, iyi bir fırsat gelirse birisini bu sezon içerisinde takas etmesi de gündemde olabilir. Böyle bir durum söz konusu olursa Gibson'ın takas edilmeye daha büyük aday olduğunu söyleyebilirim zira Ömer NBA'de dahi çok az bulunur bir değer. Bu konulara lig başladıktan sonra daha çok değiniriz, şimdilik yaz dönemi ile kısıtlı kalmakta fayda var.

Amnesty ile serbest kalacak oyuncular için getirilecek yeni düzenleme oyuncuların tamamen serbest kalmadan önce cap sınırının altındaki takımlara oyuncu için bir çeşit ihale yapmasına imkan veriyor. Cap'in ilk iki sene en az %85'ini harcamak zorunda olacak takımlar ve cap sınırının bir hayli altında olan bazı takımların bu kontratlara ilgi göstermesi bekleniyor. Bu durum sadece amnesty ile değil diğer serbest kalmış oyuncuların da bu takımlarca ekstra rağbet göreceği anlamına geliyor. Zaten dar olan FA piyasasında talebin de artacak olması Bulls'un kadrosuna kaliteli bir SG katmasını zorlaştırıyor. Reinsdorf'un açıklamalarına atfen: "Lüks vergisini öde, finallerdeyiz" diyecek bir oyuncuyu bulmak Bulls için epey zor görünüyor. (Tabii başka bir açıdan bakıp lüks vergisini Rose için ödeyeceğini ve onun da bunu sonuna kadar hak ettiğini söyleyebilirsiniz ancak Reinsdorf'un olaylara söz konusu sadece White Sox olduğu zaman o açılardan baktığını unutmayınız)

Tüm bu tabloya baktığımızda Bulls'un off season döneminde takımı bir üst seviyeye çıkartacak bir isim eklemesinin çok zor olduğunu görüyoruz. Takımın zaten kısa ve kısıtlı olan off season'da acele verilmiş kararla takımın geleceğini sıkıntıya sokacak bir hamle yapmasını beklememek lazım. Kişisel görüşüm Bulls için Brewer ve Korver ikilisinin yanlarına bir (iki) oyuncu daha alarak daha kaliteli bir SG ile takas edilmesi ihtimali dahi mid-level ile bir SG eklenmesi ihtimalinden daha fazla. Ayrıca Bulls gerçekten lüks vergisi ödemeye niyetliyse de mevcut tabloda bunun için iki yıl beklemeyi tercih etmesi çok daha mantıklı bir tercih olacaktır. Geçen iki senede genç oyuncular hem daha çok tecrübe kazanmış olacaklar, hem de iki yıl sonraki düzenleme ile lüks vergisi ödeyen takım sayısı, dolayısıyla da takımların kadro kaliteleri ve derinlikleri göreceli olarak azalacak. Üstelik Bulls'un bu süreçte kadro yapısına çok uygun bir SG bulması da muhtemel zira bu yaz adı geçen isimlerden neredeyse hiç biri Bulls'un yaralarına tamamen çare olabilecek yapıda oyuncular değil.

Peki Bulls önemli bir ekleme olmadan şampiyon olmak için neyi farklı yapmalı, Heat'i geçmek için hangi yönlerde gelişim göstermeli, bu soruların yanıtı bir sonraki yazının konusu.

27 Kasım 2011 Pazar

Yeni CBA ve Getirdikleri


Uzun ve hepimizi için yorucu, zaman zaman heyecanlandıran, zaman zamansa hayal kırıklığına uğratan bir süreçten sonra sonunda lokavt sona erdi. Artık yeni gündemimiz hazırlık kamplarına ve transfer piyasasına kadar yeni CBA ve hayatımıza getirecekleri.

Öncelikle kısaca bundan sonraki sürece değinelim. Şu anda öncelikli ve önemli konular üzerinde anlaşıldı ve B listesi adı verilen ve çözülmeyen bekleyen bir kaç problem daha var: Doping testleri, draft edilme yaş sınırı gibi. Bunlar çözülmesi çok sıkıntılı olmayan süreçler ve bu konularda da anlaşılacaktır. Fakat bir toplu sözleşme imzalanabilmesi için oyuncuların dağıttıkları birliği yeniden toparlamaları gerekiyor. Bu işlemden sonra her iki taraf da yeni CBA'i oylayacak ve sözleşme yazıya dökülüp, imzalanacak. Oylama süreciyle birlikte takımların resmi olmayan antrenmanlara başlaması bekleniyor. 9 Aralık'a kadar tüm bu prosedürlerin tamamlanması bekleniyor ve 9 Aralık'la birlikte resmi olarak hazırlık kampı ve oyuncu transferleri de başlayacak. Sezon ise noel gecesi oynanacak maçlarla başlayacak ve 66 maç üzerinden uygulanacak bir takvim söz konusu olacak.

Gelelim yeni CBA'in getirdiği temel bazı değişikliklere:

• BRI Bölüşümü: Lokavtın belki de en temel sebeplerinden biri basketbolla ilgili gelirlerin paylaşılması konusuydu. Son anlaşmaya göre gelir %50-%50 bölüşülecek. İstisnai olarak şayet bu gelir beklenenden fazla olursa oyuncular fazla olan kısmın %60.5'ini alacak. Aynı şekilde gelirler beklenenden az olursa oyuncuların payından %60.5 kesinti yapılacak. Fakat hiç bir halde oyuncu payı total gelirin %51'den fazla, %49'undan az olmayacak. İlk yıl için oyuncuların payı %51.15 olarak belirlendi. Oyuncular ayrıca bu sezon maaşlarının 82'de 66'lık bölümünü alacaklar.

Mid-Level Exception: Yeni düzenlemeye göre mid-level kontratı takımın maaş durumuna göre farklılık gösterecek. Takım şayet lüks vergisi ödemiyorsa, ilk iki yıl için 5 milyon dolar değerinde ve maksimum 4 yıllık kontrat önerebilecek ve bu hak her sene kullanılabilecek. 5 milyon dolarlık değer iki yıldan sonra her yıl için %3'lük bir artış gösterecek. Takım eğer lüks vergisi ödüyorsa bu durumda önerebileceği mid-level kontratı 3 milyon dolarla sınırlı olacak ve en fazla 3 yıllık imzalanabilecek. 3 milyon dolar ilk yıl için geçerli ve bu miktar her yıl %3 artacak. Bu hak yine her sene kullanılabiliyor.

Yeni gelen bir düzenleme ise salary cap'te boşluğu olan takımlar için. Mid-level exception cap'in üzerindeki takımlar için dizayn edildiğinden daha önce cap'in sınırına yakın olan takımlar için bir haksızlık söz konusu oluyordu. Bu takımlar için yeni gelen düzenleme ise şöyle: Takım sahip olduğu bu boşluğu doldurduktan sonra, toplam ilk yıl maaşı en fazla 2.5 milyon dolar olan ve süresi 2 yıl olan serbest oyuncu ile imzalayabilecek. Örneğin cap'in 4 milyon dolar altında olan bir takım aynı yaz dönemi içerisinde hem 4 milyon dolarlık bir serbest oyuncu alabilecek, hem de ilk yıl maaşı 2.5 milyon dolar olan bir oyuncu ile imzalayabilecek. Eski düzenlemeye göre cap'in altında kalan takımların mid-level imzalama hakkı yoktu ve bu takım eski düzenleme ile sadece 4 milyon dolarlık boşluğunu kullanabilecekti.

Salary Cap: Salary cap hesabında bir değişiklik yok. İlk iki yıl için 2010-2011 sezonundan daha az olmayacak şekilde belirlendi ki bu da yaklaşık 58 milyon dolar olacağı anlamına geliyor. Takımlar ilk iki yıl salary cap'in en az %85'ini kullanmak zorunda. Bu oran üçüncü yıldan itibaren %90'a çıkacak.

Lüks Vergisi: Temel değişikliklere konu olan bir diğer düzenleme de lüks vergisi ile ilgili. İlk iki yıl 2005'teki uygulama aynen devam edecek. Diğer bir çok konuda olduğu gibi bunda da takımlara iki yıllık işleri toparlama imkanı verilmiş. İki yıldan sonra ise kademeli bir lüks vergisi söz konusu. Eski CBA'de yer alan her 1 dolar için 1 dolarlık lüks vergisi iki yıllık geçiş sürecinden sonra şu şekilde olacak: 

Lüks vergisi sınırını:

0-5 milyon dolar geçen takımlar her 1 dolar için 1.50 dolar
5-10 milyon dolar geçen takımlar her 1 dolar için 1.75 dolar
10-15 milyon dolar geçen takımlar her 1 dolar için 2.50 dolar
15-20 milyon dolar geçen takımlar her 1 dolar için 3.25 dolar

lüks vergisi ödeyecek. 20 milyon doların üzerindeki her 5 milyon dolarda bir, vergi 0.50 dolar artacak. 2011-2012 sezonundan sonra 5 sezonun herhangi 4'ünde lüks vergisi ödeyen takımlar için lüks vergisi tutarı üzerine 1 dolar daha eklenecek. Örneğin Lakers 5 sezonda 4 kez lüks vergisi ödeyecek olursa bir sonraki sezon lüks vergisi sınırını 10 milyon dolar geçmesi durumunda her 1 dolar için 2.50 dolar yerine 3.50 dolar lüks vergisi ödeyecek. Toplanan lüks vergilerinin %50'si vergi ödemeyen takımlara dağıtılacak. Ayrıca mid-level kullanan bir takım lüks vergisi ödemeyen takımların kullanabildiği mid-level'ı kullandığı sezonda, ya da  serbest bir oyuncuyu sign and trade yoluyla alırsa lüks vergisi sınırını 4 milyon dolardan fazla geçemeyecek. Bunun pratik olarak neler getireceğini buradaki yazıdan okuyabilirsiniz.

Maksimum Kontrat Süresi ve Yıllık Artış Oranları: Bird haklarına sahip oyuncular 5, diğer oyuncular ise en fazla 4 yıllık kontrat yapabilecekler. Çaylak kontratından çıkan oyuncular için süre 4 yıl ile sınırlı. Bunun tek istisnası "designated player" kontratı ki buna birazdan değineceğiz. Maksimum 4 yıllık veteran uzatmaları söz konusu olacak (son yılında imzalamışsa, 3 yeni senelik kontrat). Eğer extension and trade (uzat ve takas et) yoluyla yapılıyorsa uzatma toplam 3 yıl uzatılabilecek (kontratının son senesinde yapılmışsa uzatma 2 yeni senelik olabilecek kontrat). Yıllık artış oranları ise Bird haklarına sahip oyuncular için %7.5 diğer oyuncular için ise %4.5 olacak.

Maksimum Kontrat Bedeli ve Designated Player Exception: Maksimum kontrat bedelleri 2005 CBA'deki ile aynı şekilde hesaplanacak fakat bir istisna var ve özellikle Bulls'u yakından ilgilendiren bir istisna bu. Ligdeki 5. yılına giren bir oyuncu için (çaylak kontratı biten bir oyuncu için yani) kendi takımı ile sözleşme imzalarken eğer oyuncu şu şartlardan birini taşıyorsa, salary cap'in %30'u kadar maksimum kontrat önerme hakkı tanınıyor; Oyuncu en az bir kez MVP seçilmişse veya All-Star ilk 5'ine en az iki kez seçilmişse (oylarla seçilmesi gerekiyor) veya NBA'in en iyi beş, en iyi ikinci beş ve en iyi üçüncü beş takımlarına en az iki kez girebilmişse. Bu profile uyan bir oyuncu hatırlayabildiniz mi? Tabii ki Derrick Rose. Bu sezon kontratının son senesinde olan Rose, bu yeni düzenleme ile 58 milyon dolarlık salary cap'in yüzde 30'u kadar yani yaklaşık 17.4 milyon dolarlık bir kontrat alabilecek. Eski düzenleme ile alabileceği maksimum değer 14 milyon dolar civarındaydı. Ayrıca bu oyuncular için maksimum kontrat süresi 5 yıl olacak. Süperstar çaylakları takımlarında daha rahat tutabilmek için getirilen bu haktan ilk faydalanacak oyuncu Rose olduğu için, Bird haklarında olduğu gibi bu hak da Rose hakkı olarak anılabilir. 

Serbest Oyuncular: İlk iki yıldan sonra lüks vergisinin 4 milyon dolardan fazla üzerinde olan takımlar sign and trade ile oyuncu alamayacaklar. Sign and trade yoluyla alınabilen oyuncuların kontratları en fazla 4 senelik olacak ve yıllık artış oranı %4.5 ile sınırlı kalacak. Sınırlı serbest oyuncular için kendi takımlarının mevcut teklifi karşılayabilmek için hakkı olan süre 7 günden 3 güne düşürüldü. Ayrıca çaylak oyuncular için qualifying offer'da da düzenlemeler söz konusu. Bir oyuncu ilk turda seçilmişse ve oynadığı her sezon ortalama 41 maç ilk beş başlamışsa ya da 2000 dakikadan fazla süre oynamışsa 9. sıra seçiminin sahip olduğu qualifying offer'a sahip olacak. Benzer şekilde aynı kriterleri taşıyan herhangi bir ikinci tur seçimi ise 21. sıra seçiminin sahip olduğu hakka sahip olacak. Draftta ilk 14 sıra içinde seçilmiş oyunculardan bu kriterleri sağlayamayanlar ise 15. sıra seçiminin sahip olduğu qualifying offer hakkına sahip olabilecek.

Takas Düzenlemeleri: Daha önce de belirttiğim gibi extension and trade (uzat ve takas et) için bir kısıtlama söz konusu. Bu tarz kontratlar son senesi dahil en fazla 3 sene uzatılabiliyor ve maksimum artış oranı %4.5 ile sınırlı. Şayet bu sınırdan fazla bir değerde kontrat uzatılırsa takım o oyuncuyu 6 ay boyunca takas edemeyecek. Şayet takım bir oyuncuyu takas yoluyla elde etmişse, 6 ay boyunca o oyuncu ile burada bahsedilen sınırlardan daha yüksek oranda bir sözleşme uzatamayacak. Ayrıca takaslarda kullanılabilecek nakit para sınırı da takım başına yıllık 3 milyon dolar olarak belirlendi.

Amnesty: Geldik lokavtın en civcivli tartışma konularından birine. Amnesty hakkı ile takımlar CBA'in geçerli olduğu herhangi bir sene sadece bir oyuncuyu serbest bırakabilecekler ve bu oyuncunun maaş bedeli salary cap'e dahil edilmeyecek. Bu kuralın Bulls açısından en güzel yanı hakkın herhangi bir sezon kullanılabilecek olması. Böylece Bulls (bu sezon hiç bir şekilde değil ama) ilerleyen sezonlarda Boozer için bu hakkını saklı tutarak önemli bir manevra kabiliyeti elde etmiş oldu. Serbest kalan oyuncular için standart süreçten farklı bir uygulama olacak ve oyuncu eğer salary cap'in altında kalan bir başka takımla anlaşırsa bu takım oyuncunun kontratının sadece bir bölümünü üstüne alacak. Oyuncunun kontratının geriye kalan kısmı  ise eski takımı tarafından ödenmeye devam edecek.

Genel hatları ile yeni CBA'in getirdiği yenilikler bunlar. Asıl ayrıntılar ve uygulamaya yönelik detaylar ancak yazılı bir sözleşme imzalandığı zaman ortaya çıkacaktır. Yeni CBA 10 yıl için geçerli olacak ve her iki tarafa da 6 yıl sonra sözleşmeyi fesih opsiyonu tanınıyor. Dileğimiz bu opsiyonunun bu sezon olduğundan farklı olarak kullanılmaması ve en az 10 yıl bu işlerle uğraşmak zorunda kalmamamız.