Navbarı Gizle / Navbarı Göster

Ana Menü

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Deng Umutları Canlı Tuttu


Thibs'in soyunma odasına "Son iki yılda 57 defa 3 maç üst üste kazandık" yazısını asması mı, kendi evinde seriye veda etmenin getireceği üzüntü ve hayal kırıklığı mı, yoksa basketbol içi nedenler mi? Bulls'un seriyi bir maç daha uzatmasını sağlayan bu galibiyetin anahtarı neydi? Bana kalırsa biraz motivasyon, biraz kendi evinde olmanın rahatlığı ve bolca basketbol içi nedenler.

Muhtemelen çoktan okumuşsunuzdur ama 76'ers'ın ilk devrede bulduğu 26 sayı, 24 saniye kuralı geldiğinden beri takımın play-off rekoru olarak tarihe geçti. Bulls'un 35 sayılık çok kötü ilk yarı performansı, Phily'nin rekoru sayesinde iyi görünse de, özellikle ilk yarıyı izlerken serinin artık ne kadar kilitlendiğini fark etmemek mümkün değildi. İlk maçlarda her iki koçun karşılıklı olarak attığı hamleler yerini, birbirini artık çok iyi tanıyan iki takımın anlık hataları değerlendirmeye çalıştığı bir mücadeleye bıraktı. Bulls ikinci çeyrekte Phily'i %17'lik şut yüzdesinde tutarken takımın ateşleyicisi olarak yine Taj Gibson görevdeydi. İkinci yarı da o da bileğini burkup bir ara soyunma odasının yolunu tuttuysa da, oyuna tekrar dönmeyi başardı. Boozer 19 sayı 13 ribaund 6 asistle iyi bir maç çıkardı. Seride %46 ile şut atarak Bulls'un en skorer oyuncusu (15,6 sayı) olmayı sürdürüyor. Ancak dün maçın kazanılmasında en büyük etkiyi yapan isim Luol Deng oldu.

Deng maçı 24 sayı 8 ribaund ile bitirdi. 5 üç sayı denemesinde kişisel play-off rekoru olan 4 isabet buldu ve bu 4 isabetin biri süre dolmak üzereyken çizginin 1 metre gerisinden, biri de dip çizgide Iguodala tamamen üzerindeyken geldi. Deng'in bu zor şutları sokabilmesi, maç genelinde düzenli skor üretmesi Bulls için çok önemli. Serinin genelinde ilk çeyrekte iyi oynasa da sonra oyundan kopuyordu Deng. Bir kaç kötü şut sonrası agresifliğini de yitiriyordu. Savunmada Iguodala ile boğuşmak zorunda kalması (hücumda da öyle) onu oldukça yoruyor, doğal olarak da son çeyreklerde enerjisi bir hayli tükenmiş oluyor. Fakat Bulls'un Deng'e en çok ihtiyaç duyduğu bölüm ilk çeyrek ve son çeyrek. Deng dün bu çeyreklerde 24 sayısının 18'ini bularak (9-9) Bulls hücumlarına tam olarak vermesi gereken katkıyı vermeyi başardı. Sol bileğinde yaşadığı sakatlığın etkisi büyük, işin garip tarafı da Deng'in de belirttiği gibi bileğinin bazen çok iyi, bazense çok kötü hissettirmesi ve bu durum direk olarak maç performansına da yansıyor. Yine de dün geceki oyununu, şut performansını (10/19) serinin diğer maçlarında da beklemek haksızlık olur. Iguodala zaten Deng için işleri olabildiğince zorlaştırıyor ve bir sonraki maçın deplasmanda olması bu kadar iyi bir şut performansı sergilemesini de zorlaştıracak başka bir etken olacaktır.

Hawes'ın iki erken faulü sonrası oyuna giren Lavoy Allen 13 dakikada 9 sayılık bir katkı vermeyi başardı. Özellikle ilk yarıda yine orta mesafeleri sokarak ciddi bir krizde olan Phily hücumlarında ufak bir hayat öpücüğü oldu. Bulls'un serinin 5. maçında dahi halen 5 numaranın orta mesafelerine tam olarak bir çözüm bulamamış olması şaşırtıcı. Özellikle guard savunmasına öncelik vererek Bulls'un bu şutları riske ettiğini söyleyebiliriz, ancak Thibs gibi savunmada hiç bir işini şansa bırakmayan bir koçtan beklenti biraz daha fazla oluyor. Üstelik bu zaaf sadece bu serinin zaafı değil, iki senedir 4 veya 5 numarası iyi şut atan tüm takımlara  karşı gördüğümüz bir zaaf. Rose ve Noah savunmadayken, hem Rose hızlı bir şekilde pick & roll sonrası adamını kapatabildiği için Noah çok fazla guard üzerinde kalmak zorunda kalmıyordu, hem de diğer oyunculara göre hızlı ayaklara sahip Noah adamına daha iyi geri koşabiliyordu. Ancak savunmadaki isimler Watson ve Ömer (Boozer) olunca aynı mobiliteye ve çevikliğe sahip olmak mümkün değil. Özellikle setleri oynamanın artık imkansız hale geldiği bu maçlarda pick & roll hücumları çok daha fazla önem kazanıyor. Phily'nin seri genelinde çok kötü bir yüzdeyle (%21,5) üç sayı attığını göz önüne aldığımızda Bulls'un alan savunmasını kullanmasını da bekleyebilirdik ancak Thibs'in büyük bir alan savunması hayranı olmadığını biliyoruz. Takım onun yönetiminde kısıtlı zamanlarda deneysel olarak alan savunması yaptı ve bunda da çok büyük başarı sağladığını söylemek zor.

Bulls'un Rose'un da eksikliğinin etkisiyle play-off'ların en fazla asist yapan takımı olması beklenen bir durum. Normal sezon asist ortalamasını (23,1) neredeyse tamamen (23,2) tutturmuş durumda Bulls. Phily'nin asist ortalaması ise normal sezona oranla 22'den 16,8'e geriledi. Bu kağıt üzerinde Bulls'un bir avantajı gibi gözükse de, aynı zamanda kendi şutunu yaratan oyuncu eksikliğini de ortaya koyan bir gösterge. Watson ve Lucas dışında kendi şutunu yaratabilen oyuncusu yok takımın ve onların da oldukça kötü bir seri geçirdiğini söylemek lazım. Thibs dün oyunun son bölümünde Lucas sahadayken Bulls hücumları bir kez daha son saniye şutlarına kalmaya başlayınca hemen Watson'a döndü. Watson dün 10 şutunda sadece 2 isabet bularak 5 sayıda kaldı (1/4 serbest atış) ancak 7 asisti ve topu Lucas'a göre çok daha iyi dolaştırması sayesinde hücumda akıcılığın ve top dolaşımının sağlanmasına yardımcı oluyor. 5. maç itibariyle sahadaki oyuna baktığımız zaman normal sezona oranla (Derrick Rose'suz) takımın en büyük eksikliğinin Watson'dan alınan hücum olduğunu söyleyebiliriz. Normal sezonda bir kaç maçta Lucas'ın ekstra performansı ile, bir kaç maç da Deng'in ekstra performansı ile bu açığı kapatabilmişti Bulls. Seride ise ilk defa Deng bu maçta bu açığı kapattı ve Bulls bu defa maçın sonunu getirmeyi başardı. Kaybedilen 3 maçta da maç sonlarını oynamakta güçlük çekiyordu takım. Bu defa son bölüme girerken yakalanan farkın avantajını kullandı Bulls ve maçı kazanarak seriyi tekrar Phily'e taşıdı.

Bu maçı kazanmak her ne kadar önemli bir adım olsa da seride hala avantaj Phily'de. Perşembe gecesi kendi evlerinde bu işi bitirmek isteyeceklerdir. Kalan iki maçtan birini kazanmak 76'ers'a yetiyor olsa da, kazanmaları gereken maç 6. maç olacak. Bulls'un 6. maçı kazanması, 7. maç için serinin tekrar Chicago'ya taşınması, Bulls'un özgüveninin tekrar yükselmesi, takımın ve şehrin motivasyonunun ve heyecanının tekrar müthiş şekilde artması demek. Aynı zamanda Phily gibi genç takımlar için seride 3-1 öndeyken kendini bir anda deplasmanda 7. maçta bulmak altından kalkması zor bir psikolojik yük. Bu açıdan bakıldığında 6. maçın serinin kaderini belirleyecek maç olacağını söylemek çok yanlış olmaz. Bu maça Bulls'un iyi başlaması ve son dakikalarda takımı paniğe sürükleyecek bir skorla girmemesi çok önemli. Aksi durumda eleniyoruz telaşına kapılan takımın hücum organizasyonundan sapması durumunda ne kadar kötü hücum ettiğini ve böyle zamanlarda telafisi mümkün olmayan seriler yediğini gördük ve görebiliriz. Tüm bu bilinmezlerin cevabını yarın gece saat 2:00'de bulacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder