Navbarı Gizle / Navbarı Göster

Ana Menü

12 Aralık 2011 Pazartesi

Aranan Kan Richard Hamilton Mı?



Henüz resmileşmemiş olsa da görünen o ki Bulls'un iki numara tercihi Richard Hamilton olacak. Bir süredir konuya değinmek için işin resmileşmesini bekliyordum ancak sabah gelen bir okur sorusu ile vaktin geldiğini anladım:

"Selamlar,Hamilton un bulls a gelmesi konusunda düşüncenizi merak ediyorum.Bence sizinde belirttiğiniz konular ışığında kısa dönem için 2 numara açığını kapatabilecek bir transfer.Tabi büyük bir çoğunlukta Bulls un çok büyük hata yaptığını düşünüyor.Bakalım kim haklı çıkacak ?"

Kaan Genç

Açıkçası en başından beri Rip Hamilton'ın gelmesini istemiyordum. Halen de bir son dakika gelişmesi de olur da iptal olur mu diye bekliyorum. Ancak bunun basketbol içi nedenlerden ziyade daha farklı sebepleri var. Hamilton basketbol anlamında baktığım zaman ne takımı bir seviye üste çıkarabilecek bir eklenti, ne de takımı geriye götürecek bir düzen bozucu parça. İkisinin ortasında, hangi tarafa yakın olacağı ise kafasındakilere bağlı. Tabii ki konuyu sadece basketbol ekseninde değerlendirmek mümkün değil. İşin ekonomik tarafları da var, takım kimyası kısmı da.

Hamilton şampiyon kadronun önemli skor parçasıydı ve Detroit'in o savunma temelli takımıyla şampiyon olabilmesinde Rip'in skor katkısının etkisi büyüktü. Bulls da o dönemki Pistons'a benzer yapıda bir takım görüntüsünde. Savunma temelli bir takım, skorer, güçlü bir PG liderliğinde, sert bir pota altı ile rakiplerini bunaltıyor. Oyuncular bireysel olarak belki elit sınıfta değiller (Rose hariç) ancak bir arada hepsinin değeri yükseliyor. Bu vizyondan bakınca Detroit takımının sahip olduğu skorer oyuncu Bulls'un eksikliği gibi duruyordu ve Rip'in gelişi ile bu eksik kapatılmış oluyor. Gerçekten de Rip geçen sezona kadar 17-20 sayı barajında gezinen, önemli bir orta mesafe şutörüydü. Ancak geçen sezon tüm Pistons takımı için olduğu gibi onun için de çok çalkantılı geçti ve -çaylak sezonu hariç- kariyerinin en kötü sezonunu geçirdi. 

Hamilton Şubat ayının 14'ünde 34 yaşına giriyor. Her ne kadar fitness düşkünü bir oyuncu olduğu bilinse de kabul etmek lazım ki prime dönemini geçti ve geçtiğimiz sezon yaşadığı düşüş sadece takım için huzursuzlukların sonucu değil. Önümüzde kısa ama çok yoğun bir lig takvimi var ve yaşlı oyuncular için bu tarz takvimleri oynamak daha zor. Çaylak sezonu ve geçtiğimiz sezon dışında genelde 30'lu dakika ortalamalarına sahip Hamilton'ın bu ortalamaları bulması hem bu açıdan hem de pozisyonunda Brewer ve Korver gibi iki oyuncu daha bulunmasından dolayı zor. Brewer çok iyi bir dış adam savunmacısı ve Thibs koçken bu enerji size rotasyonda iyi dakikalar kazandırır. Korver ise ligin en iyi 3 sayı atıcılarından birisi ve Bulls'un iki numarada özellikle maç sonlarında Rose'a alan açmaya, dolayısıyla iyi dış şutöre ihtiyacı var. Korver geçtiğimiz sezon maça başlayan değil ama maçı bitiren 5'in iki numarasıydı ve ne derler bilirsiniz: "Kiminle başladığın değil, kiminle bitirdiğin önemli".

Hamilton bir zamanlar ligin en iyi yüzdeyle 3 sayı atan oyuncusu olmuşsa da bir volume 3 sayı şutörü olmadığını unutmamak lazım. Üstelik son 3 sezonda 3 sayı ortalaması yüzde 35. Toplam 472 atışta 166 isabet bulmuş. Bu süreçte toplam oynadığı maç sayısı ise 168. Türkçesi Rip son 3 sezonda maç başında ortalama bir üçlük isabeti buluyor. Rose gibi delici bir guardınız için orta mesafeden ziyade 3 sayıdan yüzdeli atan bir iki numara daha değerlidir. Rose'un penetrelerinde ona yardıma gelen savunmaları cezalandırmak için 3 sayının gerisinde topun eline gelmesini isteyeceğiniz adam Rip Hamilton olmayacaktır. Yine de o ismin Brewer olmasından daha iyi bir seçenek olduğu bir gerçek.

Çok iyi bir savunmacı olmasa da takım savunması konusunda iyi bir oyuncudur Hamilton. Ayrıca uzun boyu sayesinde sizelı iki numaraları da savunabilir. Bu yapısı ile Bulls ile uyuşuyor olsa işler hücum tarafına geldiğinde biraz değişiyor. Rip set boyunca bitmek tükenmek bilmeyen bir sabırla ardı ardına perdelerden çıkarak aldığı paslarla etkili olan bir oyuncu. Şimdi bir an gözlerinizi kapayın ve Rose'u yaklaşık 10 saniye boyunca Rip'in 3 screen'den birden çıkmaya çalışırken beklediğini hayal edin. Siz yapabildiyseniz ne ala ancak ben hayal dahi edemedim. Bulls'un hücum yapısı ve setleri böyle bir oyuna pek uygun değil. Hemen aklınıza Korver gelebilir, zira o da Hamilton gibi screenlerden çıkarak şut pozisyonu hazırlanan bir oyuncu. Ancak bu oyunların daha çok C.J. Watson oyundayken oynandığını, Rose sahadayken ise Korver'ın daha çok spot şutör gibi ona alan açtığını unutmamak lazım. Üstelik böyle bir oyun yapısına hazırlanmak için fazla da vakit yok. Hazırlık kampı zaten kısaydı ve bir kısmı da tükendi. Cuma'yı Cumartesi'ye bağlayan gece ilk hazırlık maçına çıkacak Bulls ve Rip takıma dahi katılmadı. Onu hücuma adapte edecek vakit pek yok ve maç yoğun takvimde de bu pek kolay gözükmüyor. Bulls'un iki numarada kendi şutunu yaratabilen, birebirde etkili bir oyuncuya daha çok ihtiyacı vardı. Rose'u öylece iki numaranın screenlerden çıkmasını bekleyerek top süren bir basketbol oynarken görmek pek mümkün olmayacaktır.

Atlanmaması gereken en önemli konu ise Rip'i Bulls'a getiren süreç. Karşımızda kontratı devam ederken, satın alınarak serbest kalan bir oyuncu söz konusu. Her ne kadar arkadaşları arasında sevilen bir oyuncu olduğu söylense de Bulls'un mükemmel düzeydeki takım kimyası için tehlike oluşturabilecek bir potansiyeli barındırmadığını kimse söyleyemez. Rip bir zamanlar kahraman olarak görüldüğü takımdan şimdi gitmesiyle taraftarın mutlu olduğu bir isim haline geldi. Takımın sürekli kaybeden ve anlamsız takaslar yapan halinin bundaki etkisi göz ardı edilemez ancak Hamilton'ın da soyunma odasındaki harmoniye çabucak uyum sağlayacak ve bir parçası olacak yapıda bir oyuncu olmadığını da unutmamak lazım.

Tüm bunları alt alta koyduğunuzda Rip'in Bulls için "perfect fit" olmadığını söylemek zor değil. Ancak takıma katılmasının ve iki numara pozisyonunda Bogans'ın yerini almasının Bulls'un aleyhine olacağını söylemek de doğru değil. Bulls'un öncelikli tercihi olan oyuncuların öncelikli tercihi Bulls değil para olunca zaten kısıtılı olan free agent piyasasında Hamilton'ı seçmek çok fazla eleştirilecek bir hamle olmaz. Bulls'un Rip'e iki yıllık kontrat vermesinin temel sebebi Rip'in geçmiş yaşı kadar yeni CBA'in getirdiği bir çok asıl kısıtlamanın iki sene sonra devreye girecek olması. Bu açıdan bakıldığında da manevra kabiliyeti uzun vaadeli kısıtlanmamış oluyor. Ancak beklentileri büyüterek Rip'in uzun dakikalar sahada kalmasını, 15+ sayı ortalaması yakalamasını ve takıma seviye atlatmasını beklemek doğru değil. Takım için belki de en değerli olabilecek artısı sahip olduğu play-off tecrübesi. Özellikle Korver'ın gününde olmadığı maçlarda sazı eline alıp çok kısıtlanan iki numara üretimini yukarı çekebilirse ve play-off'larda tecrübesini sahaya yansıtabilirse takımı rahatlatabilir ancak Bulls'un NBA finallerinde yer alabilmesi için bu tek başına yeterli olmayacaktır.

Benim onun takıma katılmasını istemiyor olmamın sebebi ise Bulls'un ihtiyacı olan oyuncu profiline işin sadece savunma kısmı ile uyuyorken Bogans'ın yerini alacak olması. Ben takımın Bogans ile devam edip, geçen seneki düzeni içerisinde kalmasını ve şampiyonluk için daha önce yazdığım diğer alanlarda gelişim sağlayarak bu sezon bir kez daha denemesini tercih ederdim. Bir şekilde zaten kaybettiğimiz Thomas'tan sonra Bogans'ın da takımdan gitmesi, geçen sezon başarıda büyük payı olan takım kimyasına olumsuz etki yaratacak gibi geliyor bana. Dakikaları itibariyle aslında rotasyon parçası olmasına rağmen sırf ilk 5 başlıyor diye Bogans'ın günah keçisi olmasına zaten hep itiraz etmiştim. Yerine gedikleri çok daha iyi kapatacak bir isim gelmesini tercih ederdim, ediyorum.

3 yorum:

  1. Yunus,yorumların için teşekkürler.Elin deymişken ufacık Dwight Howard söylentilerinede değinsen:)Açıkçası bana çok gerçekçi gelmiyor.Esasında takas olarak iyi paketler çıkarta bilir Bulls (ne kadar doğru 0lur bilmiyorum)ancak Chris Paul hayalleri şimdilik suya düşen Lakers ın bu işin peşini bırakmayacağı fikrindeyim.Tabi Bulls unda transfer stratejisini düşünürsek ''Big Bear''bizim için tatlı bir düş olarak kalır diyorum.(Joakim Noah ın gitmesi pek içime sinmez oda ayrı konu)

    YanıtlaSil
  2. Son gelen haberler Howard'ın sadece Nets, Lakers, Mavs ve Magic ile sözleşmesini uzatacağı yönünde. Her ne kadar Howard takası için Bulls'un önerecek çok iyi parçaları olsa da böyle bir takasa girmesine gerek yok takımın. Böyle bir risker girmek için eldeki çekirdekle bu işin olmayacağına inanmak lazım ki böyle bir şeyi şu aşamada söylemek mümkün değil. Kaldı ki Howard takıma katılsa bile etrafını iyi şutörlerle donatmadığınız müddetçe sürekli maruz kalacağı ikili sıkıştırmalarla etkinliği düşecektir. Bu açıdan Bulls'un onu tamamlayacak parçalara sahip olmadığını düşünüyorum. Bulls'un elinde iyi, uyumlu bir kadro var ve şu aşamada bu kadroyu dağıtmanın pek anlamı yok. Zaten sözleşmesini uzatmayacaksa böyle bir takasın hiç ama hiç mantığı kalmıyor. (Howard'ın soğuk şehirlerde oynamak istememesi gibi bir durum da var ki o konuya değinmek bile istemiyorum)

    YanıtlaSil
  3. Jeremy Lin hakkında ne düşünüyorsun?

    YanıtlaSil