Navbarı Gizle / Navbarı Göster

Ana Menü

23 Temmuz 2012 Pazartesi

Bench Mob Neden Dağıldı?


Chicago Bulls'u son iki sezondur ligin zirvesinde tutan en büyük etkenlerden biri kadrosunun derinliğiydi. Oyuna olan büyük etkileri sayesinde Bench Mob ismini alan gurubu Bulls yönetimi bu yaz dağıtmaya karar verdi. Bir çok Bulls taraftarının bugünlerde cevabını aradığı soru; Bulls ligin en değerli kenar guruplarından biri olan Bench Mob'u neden gönderiyor?

Tıpkı hayatın bir yansıması gibi basketbolda da her şey çok hızlı değişiyor. Daha bir kaç ay önce Rose ile play-off'lara giren Bulls'un Heat'i geçebilme ihtimalleri konuşulurken, bugün gelecek sezon play-off yapıp yapamayacağı (bazıları için) soru işareti haline geldi takımın. Süreci başlatan ise, Derrick Rose'un bağlarını zedelemesi oldu. Tıpkı Rose'un bağları gibi, Bulls'un kısa vaadede şampiyonluk hesapları da çok büyük yara aldı. Rose'un büyük bölümünde oynamayacağı neredeyse kesin olan bir sezonda Bulls'un büyük hedeflere yürümesinin imkansız olduğu malum. Özellikle Heat'in hali hazırda şampiyon kadrosunda bir de Ray Allen gibi şahane bir parça eklediği bir ligde, doğuyu kimin kazanacağı neredeyse kesin. Lebron ya da Wade ve Bosh ikilisi aynı anda sakatlanmadıkları müddetçe doğudaki hiç bir takımın Heat'i yenmesi, gelecek sezon için mümkün görünmüyor. Hal böyleyken Bulls için mevcut kadroyu koruyup, Rose'un sakatlıktan eskisi kadar güçlü dönmesini ve play-off'larda tam gücüne ulaşmasını ummak bir seçenekti. Ancak bu alınacak finansal riskler göz önüne alındığında çok mantıklı bir hamle değildi. Bulls hedeflerin uzağında kalma ihtimali çok yüksek bir sezon için, bu zamana kadar asla ödemediği lüks vergisinden kaçabildiği kadar kaçmak istiyor. Mevcut şartlarda Korver, Brewer ve Watson üçlüsüne 13,2 milyon dolar ödemek bir lükstü. Şampiyonluk için yola çıktığınızda bu bedeller ödemeniz gereken bedeller fakat hedeflerden uzak kalacağınız ortada olan bir sezon için böyle bir harcama yapmanın ekonomik olarak yanlış olduğunu kabul etmek lazım. Üstelik Korver biraz ayrı kalmakla birlikte özellikle Watson ve Brewer'ın Bulls'un en çok ihtiyaç duyduğu play-off zamanı takıma katkılarının çok düşük olduğunu da unutmamalı. 

Yeni CBA ile birlikte eskisi gibi çılgınca para harcama dönemi bitti. Bundan büyük market takımları da dahil olmak üzere kimse muaf değil. Yeni CBA ile gelen ve son 5 sezonun 4 sezonunda lüks vergisi ödemiş takımların, her 1 dolar için ekstra 1 dolar lüks vergisi ödemelerini düzenleyen kural ile birlikte, özellikle gelecek sezonki gibi hedeften uzak kalınacağı ortada olan sezonlar için lüks vergisi ödememek, gelecek sezonlar için de önemli bir yatırım demek. Watson, Brewer ve Korver'ın hali hazırda 1 yıllık kontratları kalmıştı ve takımda kalsalar dahi gelecek sezon serbest oyuncu olacaklardı. Bulls süreci 1 sene hızlandırmakla kalmadı, önemli bir finansal yükten kurtuldu ve lüks vergisinden kaçınmak adına da iyi bir alt yapı hazırladı. Bench Mob'ın önemli parçalarından biri olan Ömer'in durumu ise zaten artık herkes tarafından biliniyor. Bulls'un gelecek sezonu mevcut resimde planladığını göz önüne alırsak, Ömer'in kontratının karşılanmaması planın bir parçası olarak kabul edilebilir. 

Bulls yönetiminin kısa vaadede takımın şampiyon olmasının mümkün olmadığını kabul ettiği ortada. Artık planlar iki sezon sonrası için yapılıyor. Rose sakatlığından tamamen dönmüş olacak ve Bulls finansal esnekliğini kısıtlayan bir çok kontrattan kurtulmuş olacak bu süreç içerisinde. Mevcut eklentiler takımın yapısını mümkün olduğunca koruyacak, minimum kontratlık eklentiler. Bulls'un eskisi kadar derin kadrolu ve mücadeleci bir takım olması mümkün değil ancak amaç mevcut kadroyla mümkün olduğunca üst sıralara çıkmak ve şehirdeki heyecanın sönmesini engellemek. Bulls yönetiminin şehrin takıma olan bağlılığının rahatlığında olduğunu da söylemek lazım. Takım ne kadar kötü giderse gitsin, Bulls hep en çok kazanan takımlardan biri olmaya ve United Center seyirci rekorları kırmaya devam etti. Önümüzdeki iki sezon da edecektir. Üstelik takımın ilk 5'inden (sakat Rose hariç) kimseyi henüz kaybetmediğini unutmamak lazım. Enseyi çok fazla karartmayı gerektirecek bir durum henüz yok. Bench katkısının bir hayli kısıtlığı olduğu play-off dönemi Rose da sağlıklı bir şekilde dönmüş olursa Bulls halen Heat dışında hemen hemen tüm takımları yenebilecek güçte olmayı sürdürebilir. Koç Thibs'in elindeki oyunculardan maksimum verimi alacağından şüphe yok. Ancak elinde eskisi kadar yapısına uygun bir oyuncu topluluğu olmadığı da yadsınamaz bir gerçek. Bulls normal sezonda ligin en iyi takımı olamayacak belki ama halen doğuda ilk 5 içerisinde olacak kadar iyi bir takım olmayı, en kötü ihtimalle son sıradan dahi olsa play-off'a girmeyi başaracaktır.

Önümüzdeki sezonun Bulls için kolay geçmeyeceği bir gerçek. Daha kısıtlı bir kadroyla, büyük bölümünde takımın süperstarından mahrum olarak mücadele edecek takım. NBA'in gerçeklerinden biri de budur. Vaktinizin gelmesini beklemelisiniz. Bulls son iki sezon yakaladığı şansı kullanamadı. Big 3 Heat'te buluşma kararı almasaydı şu an bambaşka olabilirdi tablo. Ancak zaman Heat'in zamanıydı ve Bulls Rose'un sakatlanmasıyla mevcut dönemin kapandığını kabul etti. Artık yeniden zamanın gelmesi için bir takım hamlelerin yapılması gerekiyor. Bulls forumlarında ve bloglarında Reinsdorf'un takım için para harcamaktan kaçınması çok eleştiriliyor. Ben de Reinsdorf'un Bulls söz konusu olduğunda White Sox için olduğu kadar cömert olmadığını düşünüyorum. Üstelik Reinsdorf her zaman önce iş adamı sonra takım sahibi oldu. Fakat mevcut hamleleri onun eli sıkılığı ile bağdaştırmak gerçekçilikten uzak bir anlayış. Forman ve Pax takımın gitmesi gereken yöne gitmesini sağlıyorlar şimdilik. Bu sadece başlangıç. Gerçek eleştirileri yapabilmek için, Bulls'un zamanının gelmesini ve o zaman geldiğinde doğru isimlerin kadroda olup olmadığını görmek şart.

1 Temmuz 2012 Pazar

Ömer Aşık Yolcu Mu?


Çok değil, bundan yaklaşık iki sene önce Bulls.com yazarı Sam Smith'in onun hakkında Avrupa scoutlarından aldığı bilgileri paylaştığı yazısını hatırlıyorum. Kimsenin ondan ne beklememiz gerektiği hakkında fikri yoktu. Ağır sakatlıklar geçirmiş, Fenerbahçe ile yaşadığı sorunlar nedeniyle bir süre de bu nedenle basketboldan uzak kalmıştı. Zaten basketbola geç başlamış bir uzunun yaşadığı sıkıntıları yaşıyorken, üstüne sakatlıklar ve anlaşmazlıklar yüzünden basketboldan uzak kalmak zorunda kalması onun gelişimini büyük bir oranda engeldi. Bu şartlar altında benim Ömer'den beklentim düşüktü. Bir şekilde tutunabileceğini biliyordum ama kayda değer katkı vermesi için bir kaç sene geçmesi gerektiğini düşünüyordum.

İki sene geçti üzerinden ve şimdi Ömer'e Bulls'u iyice zora sokacak bir teklif gelmesin diye dua ediyoruz. Onu bu noktaya getiren serüven başka bir yazı konusu. Bu yazının konusu ise dün gece resmi olarak başlayan serbest oyuncu pazarında Ömer'in durumu ve geleceği. Daha önce yazmıştım fakat tekrarlamakta fayda var. Herşeyden evel Ömer sınırlı serbest oyuncu. Yani Bulls, Ömer'e gelen bir teklifi Ömer'in de kabul etmesi durumunda, aynı teklifi vererek onu takımda tutma hakkına sahip. Ömer ayrıca Arenas Provizyonu olarak bilinen bir istisnaya da konu. Buna göre Ömer'e gelecek teklifin, ilk senesi tam orta düzey kontrat (Full MLE) seviyesini geçemiyor (5 milyon dolar). İkinci senesi standart bir %4.5'lik artışa sahip. Üçüncü senede ise kısıtlama kalkıyor ve takımlar maksimum kontrat seviyesine çıkabiliyor. Dördüncü senede ise %4.1'lik bir artış gelebiliyor. Eğer teklifin üçüncü senesi, %4.5'lik artıştan fazla bir artış içeriyorsa, teklifi yapan takımın, teklifin yıllık ortalaması kadar maaş sınırına sahip olması gerekiyor. Yani bir takım Ömer'e, ilk iki senesi 5 ve 5.2 milyon dolar, son iki senesi ise 12.6 ve 13.1 milyon dolarlık bir kontrat teklif edebilmesi için, maaş sınırında kontrat toplamı/kontrat yıl toplamı kadar (36 m dolar/4= 9 milyon dolar) maaş sınırı boşluğuna sahip olmalı. Şayet Bulls böyle bir kontratı karşılayarak Ömer'i takımda tutarsa, bu durumda maaş sınırı hesabında teklifin yıllık ortalaması değil, her seneye denk gelen gerçek tutar göz önüne alınacak. Ömer'in ilk iki senesi orta düzey kontrat ve standart artış, son iki senesi ise maksimum kontrat ve standart artış olarak hesaplandığında alabileceği maksimum kontrat, yaklaşık 36-37 milyon dolar civarında olabiliyor.

Dün gece gelen haberlere göre Rockets Ömer'e yıllığı 8 milyon dolara gelen bir kontrat önermiş. Arenas provizyonuna göre hesaplanırsa, bu teklifin 4 yıl olması durumunda yıllık maaş tutarı şu şekilde olmalı:

1. Yıl 5.000.000
2. Yıl 5.225.000
3. Yıl 10.648.000
4. Yıl 11.127.000
TOPLAM 32.000.000


Bu tabloda Ömer Rockets'a giderse maaş sınırında yıllık 8 milyon dolarlık bir yer tutacak. Bulls'un bu kontratı karşılayıp Ömer'i takımda tutması halinde ise, yukarıda yazan miktarlar yansıyacak maaş sınırına. Bu durumda ilk iki senesi olmasa da, üçüncü seneden itibaren Bulls maaş sınırında yeni bir 8 haneli kontrat yer alacak demektir. İşin basketbol tarafına sonra geleceğim fakat Bulls'un herşeyden önce finansal açıdan böyle bir teklifi karşılaması mantıklı değil. Takım bu sene hali hazırda lüks vergisi ödemekten nasıl kaçınacağını hesaplarken, iki seneden sonra tüm finansal esnekliği bitiren bir kontratı yüklenmek istemeyecektir. Üstelik yeni CBA ile gelen ağır lüks vergisi oranları gelecek sezondan sonra uygulanmaya başlayacak. Bulls böyle bir kontratı karşılayarak Ömer'i takımda tutsa bile, üçüncü senesi gelmeden onu takas etmenin yollarını arayacaktır ki, o noktaya gideceğini de sanmıyorum işin. Yıllık ortalaması 5-6 milyon dolarda kalan bir tekliften fazlası, Bulls için herşeyden evel ekonomik anlamda karşılanması imkansıza yakın bir teklif anlamına geliyor.

İşin finansal boyutu bir yana, basketbol açısından da bakıldığında Ömer'in böyle bir kontratı ne kadar hak ettiğini sorgulamak lazım. Özellikle Türk olarak Ömer'i daha başka seviyoruz, daha başka izliyoruz. Ancak ne olursa olsun, hücumdaki üretkenliği bu kadar sınırlıyken Ömer'e böyle bir kontrat vermek Bulls açısından büyük bir risk almak demektir. Aşık hali hazırda ligin en iyi savunmacı uzunlarından biri, çok iyi bir ribaundçu ve takım savunmasında ligin önde gelen isimlerinden biri. Blok yapamadığında dahi rakibini şutunu değiştirmeye zorlayan bir isim. Özellikle bu sene ile birlikte düz bir şekilde yükselmeyi ve faul almamayı da öğrendi. Fakat tüm bu harika savunma meziyetlerinin yanında, bu sene gelişme göstermesini beklediğim hücum tarafında kayda değer bir gelişim gösteremedi. Halen topu yakalamakta ciddi sıkıntılar çekiyor. Potaya çok yakın aldığında hemen smaçlayamazsa pozisyonları bitiremiyor. Serbest atış yüzdesi maç sonlarında sahada kalmasını zorlaştıran bir başka etken. Genel resimde Ömer şahane bir yedek uzunken, ilk 5'e yerleştirdiğinizde ise çok tek taraflı oyunu nedeniyle başka oyuncularla kompanse edilmesi gereken bir adam. Bu açıdan bakıldığında Bulls kadrosu böyle bir kadro değil. Kaldı ki Joakim Noah'ın varlığında zaten ilk 5'e yerleşmesi mümkün değil. Bulls'un harika bir yedek için böyle bir kontratın altına girme lüksü ise hiç yok. 

Rockets ya da daha teklif alması muhtemel diğer takımlar için baktığımda ise Ömer'in 8-9 milyon civarında bir teklif alması anlayışla karşılanabilir. Bu ligde potayı gerçekten koruyabilen savunmacı uzun bulmak çok zor ve Ömer bu açıdan ligin en iyilerinden biri. Fakat daha önce de belirttiğim gibi bu kontratı veren takımlar iki ihtimali göz önüne alıyor olmalılar. Ya diğer oyuncularla Ömer'in hücumsuzluğunu kompanse edebiliyor olmayı, ya da Ömer'in kendini hücumda geliştirebiliyor olmasını. Kişisel olarak her ne kadar ikinci senesinde beklediğim gelişmeyi gösteremese de Ömer'in hücumda bundan çok daha iyi olabileceğini düşünüyorum. En azından pick and roll sonrası potaya hareketli devrilirken aldığı pasları bitirebilir, hücum ribaundu sonrası küçülmeden direk potada bitirebilir ribaundlarını. Böylelikle 9-10 sayı ortalaması tutturabilir aldığı dakikalarda. Fakat maç sonunda sahada kalması için serbest atış yüzdesini mutlaka geliştirmeli. Ömer'in çalışmayı ne kadar çok sevdiğini bilen biri olarak gelişimine devam edeceğine şüphe yok. Yeterli maaş sınırı esnekliğine sahip takımlar için Ömer iyi bir hedef. Herşey bir yana Kwame Brown'un 7 milyon dolar kazandığı bir ligde Ömer'in aldığı 8 milyon dolar az bile.

Ömer açısından bakıldığında ise onun için basketbol çerçevesinde en iyi tercihin Bulls olduğunu söylemek zor. Her ne kadar şehri, takımı ve koçlarını sevse de Ömer'in aldığı dakikaların mevcut seviyesinden daha yukarı gitmesi ancak bir Joakim Noah takası ile gerçekleşebilir. Aslında bu geçen seneki kadar uzak bir ihtimal olmasa da Ömer'in en büyük avantajı seçim bir noktada kendi elinde değil. Aldığı en iyi teklifi kabul edecek ve sonra Bulls'un kendisini takımda tutmaya ne kadar kararlı olduğuna bakacaktır. Gar Forman her ne kadar Ömer'i takımda tutmak için gelen her tür teklifi karşılayacaklarını söylese de şu anda var olan resme baktığımda bunun mümkün olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Ömer bir çılgınlık yapıp, Bulls'da kalmak için takımla erken bir anlaşma imzalamadıkça, koca yürek artık Bulls forması giymeyecek diyebiliriz.