Navbarı Gizle / Navbarı Göster

Ana Menü

26 Ağustos 2012 Pazar

Bulls 2012 - 2013 Sezonu Önizlemesi Bölüm 1: Gelenler - Gidenler


İki yıl önce sezon başlarken şu ankine benzer bir bilinmezlik duygusu hakimdi bana. Yaz döneminde bench neredeyse tamamen değişmiş, zengin serbest oyuncu  pazarından Carlos Boozer ile dönülmüştü. Takımın başına çaylak bir koç getirilmişti ve kimse takımdan tam olarak ne beklemesi gerektiğini bilemiyordu. Bulls bir sezon önce son sıradan play-off'a girmeyi başardıysa da ilk turda elenmişti. Herkes bir gelişim bekliyordu, ancak sezon bittiğinde takımın normal sezonu lider bitirmesini, Rose'un sezonun MVP'sini olacağını (bu maddenin tek istisnası bizzat Rose'un kendisi olabilir) ve takımın doğu finali oynayacağını sezon başından kimse tahmin edememişti. 

Derrick Rose'un sakatlığı ile başlayan ve yazın bench mob'ın neredeyse tamamen dağılması ile devam eden süreç sonrası benzer bir belirsizlik hakim. Sorun sadece takımın bench oyuncularının değişmiş olması değil, aynı zamanda Rose'un durumu da belirsizliğe neden olan baş aktörlerden. Sakatlıktan ne zaman döneceği, ne kadar sağlıklı döneceği, döndüğünde eski oyununa ne kadar yakın bir oyun oynayabileceği ve onun yokluğunda takımın ne düzeyde tutunabileceği kimsenin önceden kolayca kestiremeyeceği fakat Bulls'un sezonunun kaderini çizecek olan etkenler. Yine de iki sene önceye göre daha belirli olan durumlar da var. Mesela Carlos Boozer'dan artık kimse (ben dahil) all-star performansı beklemiyor. 

Sezonun ne çizgide başlayıp ne çizgiye gelebileceğine dair tahminler yürütmeden önce gidenlere ve gelenlere bir göz atalım;

GİDENLER

Ömer Aşık: Sayesinde Arenas provizyonunun uzmanı olduğumuz milli pivot bana göre giden oyuncular içerisinde eksikliği en çok hissedilecek isim olacaktır. Ömer'in artık herkes tarafından fark edilmiş olan pota altı savunması, geldiği günden bu yana hep üst düzey olan takım savunması, blok yapamasa dahi rakibini şutunu değiştirmeye zorlaması zaten malum ve bunların yeri doldurulması çok zor. Ömer'i Bulls için çok daha değerli kılan ise bu özelliklerinin Heat karşısında iki kez daha değerli hale geliyor olması. Mevcut görüntüde doğuda halen hedef takım Heat ve Lebron, Wade ikilisini en çok zorlayan savunma faktörlerinden birinin pota altını kapatan uzunlar olduğunu biliyoruz. Mevcut finansal planlar içerisinde Houston'ın teklifinin karşılanmamasını anlayışla karşılıyorum. Ancak Bulls'un Ömer'le birlikte savunmada yedek beş oyundayken, bir çok takım güç kaybederken, güç artırabiliyor olmasını gelecek sezon, özellikle de Rose'un olmadığı dönemde çok arayacağını da öngörebiliyorum.

Kyle Korver: Ömer'den sonra yokluğu en çok hissedilecek ikinci adam Korver olacaktır. Hawks'a trade exception karşılığı giden Korver, takımın üç sayı çizgisi gerisinden en büyük tehdidi durumundaydı. Korver finansal planlar çerçevesinde gönderildi belki ancak Bulls'un hücumda ondan biraz daha üç sayı çizgisi içerisinden hücum beklediği de bilinen bir gerçek. Korver eşi benzeri NBA'de dahi az bulunan bir üç sayı uzmanı ancak bununla beraber topu yere vurduğu anda etkisi %70-80 azalan bir oyuncu. Bu haliyle şampiyonluğa giden bir takımda 5 milyon dolarlık kontratı sorun yaratmazdı ancak gelecek sezon için Korver Bulls için fazla pahalı. Bu yine de Bulls'un onun 3 sayı üretimini ve Rose'a açtığı alanı özlemeyeceği anlamına gelmiyor. 

C.J. Watson: Pacers serisinin sonunda yaptığı hata tek sebep değil belki, ancak iki senelik Bulls macerasının güzel bir özeti. Watson sadece geçtiğimiz sezon değil, ilk sezonunda da play-off'larda çok kötü performans göstermişti. Ancak sağlıklı Rose'un arkasında gözler geçtiğimiz sezon olduğu kadar üzerinde olmadığı için gösterdiği performans çok fazla göze batmadı. Geçtiğimiz sezon ise ondan Rose'un boşluğunu doldurması beklendi. Bu görevi ligde dahi yapabilecek sayılı isim varken (belki de yokken) Watson'ın altından kalkmasını beklemek ona da büyük bir haksızlık olur. Ancak bu gerçek dahi iki sezon üst üste play-off'larda hiç bir varlık gösterememiş olduğu gerçeğini değiştirmez. Forman ve Paxson ikilisinin sezon çok daha başarılı bitseydi dahi Watson'ın opsiyonunu kullanmayacağını tahmin edebilirdik.

Ronnie Brewer: Sezon başladığında Hamilton'ın da yokluğunda ciddi katkı verdi Brewer. Özellikle sıkıntı olan orta mesafe ve uzak mesafe şutlarında ciddi gelişim göstermiş gibiydi. Sezon ilerledikçe Brewer'ın şut güveni tekrar bozuldu. Rip'in bir var bir yok döneminde ilk beş ve yedek beş arasında gidip gelmekte biraz bocaladı. Play-off'larda ise Rose'un sakatlığı sonrası Bulls'u savunması daha kolay bir takım haline getirmekten çekinen ve hücuma çok ihtiyacı olan Thibs onun süresini çok kısıtladı ve hatta bir maç tamamen kenarda oturttu. Brewer'ın şutunun zayıflığı rakiplerin onu bir metre geriden savunmasına neden oluyor ve bu durum Rose gibi delici bir guard için çok da tercih edilebilir bir alan dağılımı yaratmıyor. Savunmada, özellikle de top çalmada çok önemli bir isim olmasına rağmen Thibs'in top çalmaya pek müsait olmayan risksiz savunma şablonları yüzünden bu yönünü de çok fazla ortaya koyamıyordu. Brewer da Korver gibi, gelecek sezon için fazla pahalı kalacaktı ve kontratının opsiyonu kullanılmayarak serbest bırakıldı. 

John Lucas III: Takımdan ayrılması beni sevindiren tek oyuncu. Sıfırın altında basketbol IQ'suna sahip. Topu elinde ezen bir PG. 2011-20102 sezonunda Rose'un oynamadığı tek normal sezon maçında, Denver karşısında son anda oyuna girmiş, kendisine yapılan faul sonrası iki serbest atışı da kaçırarak maçın kaybedilmesine neden olmuştu. Babasının Thibs ile olan yakın ilişkisi söz konusu olmasaydı muhtemelen o maç kariyerindeki son NBA maçı olabilirdi. Rose'un yokluğunda kendisine iyi bir isim yapmayı ve Raptors'dan kontratı koparmayı başardı. Asla Bulls kalibresinde bir takımda yer almaması gereken bir oyuncuydu ve tekrar sözleşme yapıldığını gördüğüm kabuslarımın son bulmasından dolayı çok mutluyum.

Mike James ve Brian Scalabrine: Rose'un sakatlıkları ile kadroya dahil olan James kısıtlı sürelerde iyi işler çıkardı. Bir nevi acil imdat çekicini kıran Bulls'un mevcut şartlarda bulabileceği en iyi isimlerden biriydi ve görevini de yerine getirdi. Scalabrine'nin basketbol kariyeri ise başka bir yöne gidebilir. Zaten oldukça azalmış olan basketbol içi katkısı artık yok denecek kadar az durumda. Benchte oyuncudan çok koç gibi görev alan Scalabrine için eşofmanlardan tamamen kurtularak takım elbise giyme zamanı geldi artık. Onu bekleyen bir başka kariyer olasılığı ise maç yorumculuğu ve bu ihtimalin çok yüksek olduğunu da belirtmekte fayda var.

GELENLER

Kirk Hinrich: 

Geçtiğimiz sezon istatistikleri: Maç başına: 25,8 dk - 6,6 s - 2,1 r - 2,8 as - 0,8 tç - 0,2 blk - 1,2 tk -  %41,4 2s -  %34,6 3s - %78,1 sa

2003-2010 yılları arasında 7 sezon Bulls forması giydikten sonra Wizards'a, oradan da Hawks'a giden Kaptan Kirk yuvaya geri döndü. Berto Center yakınlarındaki evini Chicago'dan ayrıldıktan sonra dahi satmayan Hinrich, geçtimiz sezon geçirdiği omuz ameliyatından sonra çok da istediği düzeyde dönüş yapamadı. Her iki guard pozisyonunu da oynayabiliyor olmasına rağmen asıl etkili ve rahat olduğu pozisyonu PG. Rose dönene kadar Bulls'un dümeninde olacak isim de o. Hinrich için bu dönem, tekrar eski ritmine ve formuna kavuşmak için önemli bir şans. Rose'un yokluğunda süre konusunda sıkıntısı olmayacak ve takımın sorumluluğu büyük oranda onun üzerinde olacaktır. Böyle bir sorumluluğu yüklenirken alışık olduğu bir organizasyona ve şehre geri dönüyor olmasının büyük avantajını da yaşayacaktır Hinrich. Çok iyi bir guard savunmacısı olan Hinrich'in Rose döndüğünde ise hem onu hem de Rip'i yedekleyebilecek olması, Thibs'e yeni kenar seçeneklerinde esneklik şansı veren nadir durumlardan biri. Hinrich'in pas öncelikli oyun yapısı, Rose'un yokluğunda geçtiğimiz sezonda olduğu kadar hücum yükünün oyun kurucu üzerinde olmasını değiştirebilir. Ancak yine de hücum sıkıştığında ve 24 saniye süresi tükenmek üzereyken kullanılacak zor şutları Deng ile birlikte paylaşacaklarını öngörmek çok da zor değil.

Marco Belinelli:

Geçtiğimiz sezon istatistikleri: Maç başına: 29,8 dk - 11,8 s - 2,6 r - 1,8 as - 0,7 tç - 0,1 blk - 1,0 tk - %41,7 2s - %37,7 3s - %78,3 sa

New Orleans'da çok iyi iki sezon geçirdi. Kariyerinin zirvesinde. Korver kadar iyi bir üçlükçü değil ancak ona göre topu yere vurduğunda çok daha etkili olabilen bir oyuncu. 2 numara yedeği için Bulls'un sistemine hücum yönünde uyan bir isim Marco. Ancak işin savunma tarafı için aynı şeyleri söylemek zor. Thibs'in savunma şablonunda Korver'lı 5'lerin dahi çok iyi işler çıkarabildiğini biliyoruz. Korver'ın savunmada çok iyi olmamasına rağmen istekli olması bunun en büyük sebebi. Marco'nun ne kadar istekli olacağını ise göreceğiz. Zaten yıllık 1.9 milyon dolarlık bir kontratla oyunun iki tarafında da harikalar yaratmasını beklemek hayalperestlik olacaktır. Rose dönene kadar 2 numarada Rip'le süreleri paylaşacak Belinelli, Hornets'da gösterdiği performansı devam ettirmesi halinde, yeni benchin en önemli oyuncusu haline gelecektir.

Nate Robinson:

Geçtiğimiz sezon istatistikleri: Maç başına: 23,4 dk - 11,2 s - 2,0 r - 4,5 as - 1,2 ç - 0,0 blk - 1,5 tk - %45,4 2s - %36,5 3s - %83,2 sa

Robinson NBA'in muhtemelen en antipatik karakterlerinden biri. Bulls forması giymesi dahi bu durumu benim için çok değiştirmeyecektir. 2008-2009 sezonunun sonunda Knicks'ten ilk ayrılışı sonrası farklı takımları gezerken dalgalı performanslar sergileyip, o sezonki performansını yakalaması pek mümkün olmamıştı. Geçtiğimiz sezon ise Golden State'de hiç de fena olmayan rakamlar yakaladı. 4,5 asist ortalaması ile kariyerinin en yüksek sezon ortalamasına ulaştı. Tabii bu rakamlarda Warriors'ın yüksek tempolu oyununun etkisi büyük. Bulls gibi daha statik hücum eden, oyunu daha yavaş oynayan bir takımda aynı katkıyı vermesini beklemek mümkün değil. Rose dönene kadar yedek PG'de önemli süreler alacak olsa da Marquis Teague'in nefesi ensesinde olacaktır. Bir yıllık kontratını göz önüne aldığımızda Bulls yönetiminin benzer performans göstermesi halinde Teague'in sahada kalmasını tercih edecekleri aşikar. Yine de 1.2 milyon dolarlık veteran minimum kontratı ile Robinson fiyat/perfomans oranı yüksek oyunculardan biri olabilir.

Vladmir Radmanovic:

Geçtiğimiz sezon istatistikleri: Maç başına: 15,4 dk - 4,5 s - 2,9 r - 1,1 as - 0,4 tç - 0,3 blk - 0,7 tk - %37,6 2s - %37,0 3s - %75,9 sa

Radmanovic Scalabrine'den doğan boşluğu dolduracak demek isterdim ama ortada doğan bir boşluk varsa o da basketbol dışı faktörlerden doğan bir boşluk ki, onu Radmanovic'in doldurması mümkün değil. Bir kaç normal sezon maçında iyi performans gösterir, bazı maçlar süre dahi almaz. Olur da play-off oynarsa takım, sakatlık olmadıkça çoğu maç oyuna dahi girmez. Yine de 3 sayı atabilen bir PF olarak Bulls kadrosuna iki sezondur olmayan bir alternatif getirdiğini belirtmek lazım. 

Nazr Mohammed:

Geçtiğimiz sezon istatistikleri: Maç başına: 11,0 dk - 2,7 s - 2,7 r - 0,2 as - 0,3 tç - 0,6 blk - 0,4 tk - %46,7 2s - %00,0 3s - %56,5 sa

Ömer'in yokluğunda yedek pivot için Bulls'un çok fazla seçeneği yoktu. Mohammed mevcut seçeneklerden çok da kötü olmayan biriydi aslında. 34 yaşındaki veteran OKC'deki görevine benzer bir görev üstlenecek Bulls'da. İşin savunma tarafında Ömer kadar katkı vermesi mümkün değil. Dakikaları da daha kısıtlı olacaktır. Bulls'un yedek center pozisyonunda Nazr Mohammed kadar Taj Gibson'dan da faydalanmak zorunda kalacağını tahmin ediyorum. 

İkinci yazıda gelecek sezona dair genel resme bakıp, sezon tahminlerini yapmaya çalışacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder