Navbarı Gizle / Navbarı Göster

Ana Menü

30 Mart 2011 Çarşamba

Boğalar Play-Off'a Koşuyor


Normal sezon sona yaklaşıp play-off heyecanı yaklaştıkça medyada Bulls'un play-off'larda normal sezonda gösterdiği başarıyı gösteremeyeceğine dair bir takım görüşler paylaşılmaya başlandı. Sezon başında neredeyse kimsenin doğunun zirvesinde olmasını beklemediği Chicago Bulls, şimdi de play-off'lar için küçümseniyor.

Bulls'un en büyük dezavantajı olarak tecrübe eksikliği gösteriliyor. Takımda Rose, Noah, Deng, Gibson play-off'larda ilk turun ötesini görebilmiş değiller. Boozer, Korver, Brewer Utah ile her seferinde Lakers duvarına çarpıp geri dönmek zorunda kaldılar. Ciddi play-off tecrübesine sahip iki oyuncudan Kurt Thomas'ın ne kadar süre alacağı meçhul, Brian Scalabrine ise tamamen rotasyon dışında şu anda. Takımın tamamen play-off tecrübesi olmadığını söylemek doğru değil, ancak rakiplerine oranla bu alanda daha geride olduğunu kabul etmek gerekiyor. Yine de üst düzeyde mücadele etmek söz konusu olduğunda Rose'un Memphis ile NCAA finali oynadığını, dünya şampiyonasında milli takımıyla altın madalyaya kadar uzandığını, çaylak sezonunda Boston'la efsanevi bir ilk tur oynadığını da göz ardı etmemek lazım. Joakim Noah iki sezon NCAA'de şampiyonluk yaşamış bir takımdan geldi, Ömer milli takımla son dünya şampiyonası da dahil olmak üzere bir çok üst düzey maça çıktı. Tabii ki doğu finali oynamakla karşılaştırılacak tecrübeler değil ancak bu oyuncuların çok tecrübesiz olduklarını, bu baskıyı kaldıramayacaklarını söylemek de pek mümkün değil.

Normal sezonla play-off basketbolu arasında farklar var. Ancak bu farklılıklar diğer takımlardan daha az Bulls'u etkileyecektir. Herşeyden önce yavaşlayan ve yarı sahaya dönen basketbol Bulls'dan daha fazla hangi takıma avantaj sağlayabilir. Hücumlarının neredeyse yüzde 90'ı yarı saha basketbolu olan bir takımdan bahsediyoruz. Benzer şekilde normal sezonda dahi play-off savunması yapan takım için bunu devam ettirmek diğer takımlar için o seviyeye gelmekten çok daha kolay olacaktır. Bulls'un sezon içerisinde asla pes etmeyen bir takım olduğunu, bir çok maçı büyük farkla geriye düşmesine rağmen kazandığını biliyoruz. Ligin asla pes etmeyen takımlarından Bulls için play-off'larda asla vazgeçmeme ve sonuna kadar mücadeleyi bırakmıyor olmak çok önemi bir artı olacaktır. Savunma merkezli bir takımın play-off'larda daha fazla sorun yaşayacağını düşünmek tam bir akıl tutulması. Derrick Rose'un etkinliğinin düşeceğine inanlar çoğunlukla stat'lar üzerinden gidenler. Rose ikili sıkıştırmalar, trap'ler ile toptan vazgeçmek zorunda kalıyor ancak önemli olan onun istatistiklerinin düşmesi değil, takımın kazanmaya devam etmesi. Rose sezon içerisinde bir çok takım savunmasına karşı sıklıkla bu pozisyonlarda kaldı ve şunu kabul etmek lazım ki sezon ilerledikçe doğru kararları verme oranı yükseliyor. Bulls sezon içerisinde sıklıkla karşılaştığı bu duruma hazır ve artık 2-3 hücum kolay basketi bularak rakibi hemen bu savunmadan vazgeçmeye zorluyor. Bulls sezon sonu yaklaşırken play-off ready bir basketbol oynuyor ve takımın play-off basketboluna uyum sağlayıp sağlayamayacağı gibi bir soru işareti söz konusu dahi değil. Gerçek soru işareti diğer takımlar bu yeni dinamiklere geçtiğinde Bulls'un normal sezondaki kadar başarılı olup olamayacağı. Bu soruya cevap bulmak için bir kahinlik yapmaya çalışalım.

Şu anki play-off resmine baktığımız zaman Bulls doğunun son sırasından gelecek takımla ilk turu oynadıktan sonra 4. sıradaki Orlando ve 5. sıradaki Atlanta galibi ile ikinci turu oynayacak. Doğu'da liderliği artık kaybetmeyeceğine inandığım Bulls'un doğu finaline kadar Boston ve Miami ile karşılaşmayacak olması büyük avantaj. İlk turda gelmesi muhtemel Pacers, Bobcats ve Bucks üçlüsünden hiç biri Chicago'yu çok zora sokacak takımlar değil. Bucks karşısında Bulls bu sezon yaptığı 4 maçı da kazandı. Pacers ile yaptığı 4 maçta 3-1'lik galibiyet derecesine sahip ki, kaybedilen tek maçın da deplasmanda ve uzatmada kaybedildiğini hatırlatayım. Bobcats ise Bulls'a ters gelebilecek bir takımdı (normal sezon 2-2) ancak Gerald Wallace'ı takasla gönderikten sonra rahat girebilecekleri play-off şansını zora soktular ve çok güç kaybettiler. Şu anda Pacers'ın bir galibiyet arkasında olmalarına rağmen play-off'a girseler dahi Bulls'a rakip olmaları mümkün değil.

İkinci turda ise Orlando-Atlanta serisinin galibi ile; yani çok büyük bir sürpriz olmazsa Magic ile oynayacak Bulls. Aralık başında oynanan maçta Orlando, Bulls'u 107-78 gibi büyük farkla, üstelik United Center'da yenmişti. Ancak takaslardan sonra oynanan iki maçı (biri içeride, diğeri dışarıda) Bulls kazandı. 10 Nisan'da Orlando'da bir maç daha oynanacak. Bulls ilk maçta 29 sayı fark yerken henüz tam oturmamış savunma rotasyonları nedeni ile üçlük yağmuruna tutulmuş, ribaundlarda ise büyük fark yemişti. Sonraki iki maçta Howard'a ikili sıkıştırma getirmemeyi tercih etti Bulls ve üçlükçüleri durdurarak iki maçı da kazanmayı başardı. Play-off'larda da benzer bir strateji izleyerek, Howard'ı birebir bırakarak Orlando'nun üç sayı hücumunu durdurmak isteyecektir Bulls. Howard ikinci maçta 40 sayı atarken Bulls maçı kazanmıştı. Howard'ın arkasında durmak konusunda Noah çok problem yaşıyor ama kenarda Kurt Thomas ve üçüncü maçta büyük etki yapan Ömer, Howard'ı tutmak için bekliyor olacaklar. Olası bir eşleşmede Noah'ı daha çok 4 numarada kullanmayı dahi tercih edebilir Thibs. Orlando'nun hücumu için üç sayı isabeti çok önemli. Bu konuda Bulls, artık ligin en iyi takımlarından biri durumunda. Ayrıca Orlando hücumları için Hedo'nun devreye girmesi de çok hayati olacak ki, Hedo karşısında çok iyi bir savunmacı olan Luol Deng'i bulacak. Deng ikinci maçın özellikle ikinci yarısında Hedo'yu adeta denize dökmüş, Hedo maç boyunca çok etkisiz kalmıştı. Hedo maçı 5 sayı ile tamamlarken Deng ilk yarısında 2 sayı bulduğu maçı 26 sayı ile tamamlamıştı. Pick n roll hücumları Orlando'nun en büyük silahlarından bir başkası ve Bulls pick n roll'ü savunmada rotasyon ile çok başarılı bir takım. Bu eşleşmeye şu anda baktığımda çekişmeli ve keyifli bir seri olacağını ancak Bulls'un ev sahibi avantaji ile bu seriyi geçebileceğini söyleyebilirim. Orlando'nun Atlanta serisinden Bulls'a oranla daha yıpranmış gelmesi de muhtemel. 

Son olarak play-off tecrübesi üst düzey olan en önemli isim Koç Thibodeau ve bunun da kesinlikle göz ardı edilmemesi lazım. Thibs'in en kritik play-off anlarında ne yapması gerektiğini bilen bir isim olması, özellikle Boston ile finale, hatta şampiyonluğa giden yolda nelerin engel olabileceğini çok iyi tecrübe etmiş olması da Bulls'un büyük bir avantajı olacaktır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder