Navbarı Gizle / Navbarı Göster

Ana Menü

11 Eylül 2011 Pazar

Veda Ettik...


Kötü oynadığımız maçı bir şekilde son topa kadar getirmeyi başardık. Ancak yine son topu kötü kullandık ve böylelikle turnuva boyunca oynadığımız 8 maçın 5'ini kaybederek, 2011 Eurobasket'e veda ettik.

Teodosic'in domine ettiği ilk yarıda, Enes ve Emir'in oyuna girmesi ile aldığımız kenar katkısı sayesinde maçtan tamamen kopmadan soyunma odasına gitmeyi başardık. 8 sayı geride çıktığımız üçüncü çeyrekte Ömer Onan'dan da 9 sayılık katkı aldık ve Enes'in de iki tarafta gösterdiği gayret ve enerji ile maça ortak olduk. Sırbistan'ın dar rotasyonu oyunun her iki tarafında da enerjilerinin düşmesine neden oldu ancak serbest atışlarda felaket kötü bir performans sergilediğimiz maçta bir türlü öne geçmeyi başaramadık. Üçlüklerde 17'de 3 isabet bulmamız bir turnuva klasiği olarak yine karşımızdaydı. Maçın başındaki ribaund farkı Sırbistan lehineydi fakat özellikle üçüncü çeyrekte Ömer Aşık ve Enes'in pota altında birlikte oynadığı dakikalarda bu farkı kapattık. Aldığımız hücum ribaundlarının yanında daha yüzdeli hücum ederek Sırbistan'ın savunma ribaundlarını da kısıtlamış olduk. Orhun Ene'nin özellikle Enes'i 4 numarada savunmakta çok problem yaşayan Sırbistan'a karşı bu ikiliyi daha uzun süre sahada tutması gerekiyordu. İkinci yarıda kısalarımız Sırbistan'ı top kayıplarına zorlayarak biraz momentum bulmamızı sağladılar fakat serbest atış çizgisinden almamız gereken üretimi bir türlü alamadık ve maç son topa kaldı. Turnuva boyunca genel resim bu topta da değişmedi. Çok sıradan bir dip çizgi setinden sonra Ender topu Ersan'a verdi. Ersan içeri yüklenmek için yeterli zamanı olmasına rağmen topu alır almaz geri çekilerek şutunu kullandı ve girmeyen topla maçı kaybetmiş olduk.

Hedo'nun 34 dakikada sadece 8 sayı üretebildiği maçta Ersan da 10 sayıda kaldı. Çok iyi performans göstermesine karşın Enes, sadece 17 dakika süre aldığı maçta 11 sayı 5 ribaund üretti. Uzun savunmasında sıkıntılı Sırbistan karşısında en az 25-30 dakika süre alması gerekirdi. Bu maçla bir kez daha emin oldum ki turnuvanın topsuz oyunu en kötü takımlarından biriyiz. Gerek kenar oyunlarında, gerekse topun oyunda olduğu anlarda topsuz oyuncularımız çok hareketsiz. Ömer Onan dışında topsuz oyunda rakibi koşturan, yoran, faul aldırabilen oyuncumuz yoktu. O hareketsizlik ve isteksizlik kendini en çok kenar ve dip çizgi oyunlarında gösterdi. Emir bir kez 5 saniye hatasına düştü, en az 4-5 topu da bu hataya düşmemek adına yanlış oyuncuya attık. Son topta da benzer sıkıntı nedeniyle Ender topu Ersan'a atmak zorunda kaldı. Oysa çok daha iyi bir oyunla, çok daha iyi bir son top kullanabilirdik.

Artık turnuva bizim için sona erdi. Turnuva genelini, koçu ve oyuncuları değerlendireceğim yazılar olacak. Bu turnuvada potansiyelimizin altında kaldığımız bir gerçek fakat sonucun çok da büyük sürpriz ya da hayal kırıklığı yarattığını söylemem. Çeyrek finalden ötesini bu milli takım için zor görüyordum. Oraya bile varamadık. Artık yeniden yapılanma zamanı. Tahmin ediyorum ki Hedo, Ömer Onan, Kerem Tunçeri, Kerem Gönlüm artık milli forma altında göremeyeceğimiz oyuncular olacaktır. Yeniden şekillenecek kadroyla birlikte Orhun Ene isminin de yeniden değerlendirilmesi şart. Kötü turnuva performansımızda onun yanlış seçimlerinin de etkisi büyüktü. Ayrıca teknik açıdan turnuvaya takımı iyi hazırlayamadığını düşünüyorum.

Gelecek için çok ümitsizliğe kapılmaya gerek yok. Elimizde Enes gibi dünya çapında büyük bir yetenek, Ömer Aşık gibi çok değerli bir uzun, Emir gibi geleceği parlak bir skorer, Ersan gibi (kötü bir turnuva geçirse de) çok değerli bir 4 numara var. Bu takıma katılacak potansiyeller var. Sakatlığı nedeniyle performans göstermemiş Sinan Güler ve turnuvaya hiç gelmeyen Semih Erden var. Önemli olan bu turnuvada düştüğümüz hataları tekrarlamamak ve milli takımda yeni bir sayfa açmaktır. O sayfaların nasıl açılmasını gerektiğini önümüzdeki günlerde bol bol konuşuyor olacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder