Navbarı Gizle / Navbarı Göster

Ana Menü

28 Eylül 2011 Çarşamba

Kısa Sezon Bulls'u Nasıl Etkiler?


NBA Lokavt'ında taraflar sıklıkla bir araya geliyor olsalar da henüz anlaşmaya yakın olduklarına dair bir belirti yok. Zaman hızla akarken geçtiğimiz hafta beklendiği üzere hazırlık kampı ve hazırlık maçlarının bir bölümü resmi olarak iptal edildi. Tüm sezonun iptal olması şu anki resimde uzak bir ihtimal, ancak 1999 lokavtında olduğu gibi kısa bir sezon olasılığı git gide artıyor. Peki kısa sezon Bulls'un avantajına mı olur, yoksa dezavantajlar mı yaşatır, bunlara biraz değinelim.

Öncelikle ilk akla gelen veteran takımların kısalan lig takviminden faydalanacağı olacaktır. 82 maç yerine 50 ya da 60 maç oynamak ilk bakışta bir avantaj gibi görünebilir. Ancak bu durum 82 maçlık takvim içerisinde 50-60 maç oynansaydı geçerli olabilirdi. Oysa lokavtın sebep olduğu kısalan takvim içerisinde bu maçları oynamak kümülatif sayıyı azaltsa da dar zamanda sık maç oynama açısından veteran takımlara avantaj değil aksine büyük dezavantaj yaratacaktır. Öyle ki 1999 lokavtına benzer bir takvim söz konusu olursa normal NBA takviminden daha sık aralıklarla maç yapmak zorunda kalacaktır takımlar. Daha fazla back to back ve daha maç yoğun takvim, yenilenmek için daha fazla vakte ihtiyacı olan veteran takımları zorlarken genç takımları ise öne çıkaracaktır. Bulls bu açıdan bakıldığında ligin şanslı takımları arasında. Çoğunluğu genç oyunculardan kurulu takım geçtiğimiz sezonda olduğu gibi kenar rotasyonunu da etkin kullanabilirse play-off'lara bir çok takımdan çok daha diri girecektir.

Daralan takvimin sonuçlarından bir diğeri ise bir hayli kısıtlanacak hazırlık dönemi olacaktır. Bu tüm takımları zor durumda bırakacak olsa da en çok yeniden yapılanma yoluna giden, koç değişikliği yaşayan takımları vuracaktır. Bulls bu takımlardan biri değil. Özellikle iyice kısalacak free agent pazarında zaten kısıtlı imkanları olan takımın major bir hamle yapamayacağını göz önüne alırsak geçen sezonki takımın büyük oranda korunacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Üstelik kısa hazırlık dönemi takımların hücum ritimlerini ve akıcıklıklarını sağlamaları açısından da dezavantaj yaratır. Bulls hücumunu geliştirmesi gerektiği için bu takımın aleyhine gibi görünebilir ancak daha kolay oturacak savunma düzeyi yine üst düzey olacaktır, bu da hücum akışkanlıklarını sağlamakta zorluk çeken rakiplere karşı önemli bir avantaj demek. Rakipler hücumlarını keskinleştirmekte sıkıntı yaşarken Bulls savunma tonunu erkenden üstlerde vererek bir kaç adım öne geçebilir.

Chicago şehri için kısa sezonun belki de en çok can yakacak kısmı ise free agent pazarının oldukça kısa sürecek olması. Bulls'un SG eksikliğini giderebilmesi için opsiyonları çok kısıtlı. Özellikle sıkılaşacak kurallardan sonra Bulls'un Rose'un kontratını yenileyebilmek için istediği manevra alanına sahip olabilmek adına kısa zamanda önemli bir adım atması mümkün değil. Bu da takımın geçen sezondan daha fazla hücuma, daha fazla yeteneğe ve daha fazla şut kabiliyetine sahip olamayacağı anlamına geliyor. Her ne kadar taraftar çok istiyor olsa da Boozer'ın normal bir free agent takviminde dahi takas edileceğini sanmıyorum. Kısa takvimde ise bu hiç olası değil. Dolayısıyla Bulls, Heat'i geçebilmek adına özellikle Boozer'ın sağlıklı ve yüzde yüzüyle sahada olmasına muhtaç durumda bir sezona daha hazırlıklı olmalı.

Kısa sezonun Bulls'u yaralayacağı başka bir kısım ise "tamamen duygusal". Bulls geçtiğimiz sezonda 21.791 kişilik ortalamasıyla en çok biletli seyirciye sahip takım oldu. Kulüp ürünlerinde de, diğer ekonomik gelirlerde de üst sıralarda. Kısa sezon, kısa takvim, kısa alışveriş demek, azalan gelirler demek. Tüm NBA lokavttan daha şimdiden büyük ekonomik zarar gördü, ancak özellikle büyük pazar takımlarının zarardan da aslan payını alıyor olduğunu unutmamak lazım. O büyük pazar takımlarından biri olan Bulls, onca başarısız sezondan sonra tam da önemli bir rüzgarı arkasına aldığı bir dönemde böyle bir duraklamadan yara alacaktır.  Her ne kadar beklenen CBA'ler bu durumu çok daha fazla etkileyecek olsa da bu yazıyı CBA ihtimallerini göz ardı ederek yazdığımı belirtmek lazım.

Ligin vaktinde başlayabilmesi için henüz deadline'ı aşmış değiliz ancak çok yaklaştığımız bir gerçek. Bugün bir anlaşma olsa dahi özellikle hazırlık döneminin kısalmasının garanti olduğunu göz önüne alırsak, bu tezlerin bir kısmının 82 maçlık bir takvim söz konusu olsa bile gerçekleşme ihtimali var. Tabii tek dileğim avantajları ve dezavantajları bir yana, en kısa zamanda anlaşmanın sağlanması ve en azından maçların vaktinde başlaması. Çünkü NBA basketbolunu çok özledim, çok özledik.

Sonuna kadar sabredenler için D-Rose'un son reklamı da hediye olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder