Navbarı Gizle / Navbarı Göster

Ana Menü

1 Eylül 2011 Perşembe

Portekiz Kıvılcımıyla Ateşi Yaktık


12 Dev Adam 2011 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda ilk maçında Portekiz'i rahat geçti. Tüm turnuvanın en zayıf ekiplerinden biri görünümünde olan Portekiz'le ilk maçı oynamak bizim için büyük bir şanstı, biz de o şansı iyi kullandık.

Maça tutuk başlasak da ısındıkça istediklerimizi sahaya yansıtmayı başardık ve farkı açarak rahat bir galibiyet aldık. Özellikle hazırlık dönemi boyunca hücumdaki organizasyonsuzluğumuzdan uzak bir görüntü sergilememiz umut vericiydi. Savunmanın başarısı kadar Portekiz hücumlarının başarısızlığı ve kadronun kısıtlı yapabilirlikleri de farkta önemli rol oynadı. Orhun Ene'nin rotasyonu çok başarılı bir şekilde sahaya yansıtması, grubumuzdaki diğer güçlü rakiplerimiz İspanya ve Litvanya'dan farklı olarak ilk maçtan çok yıpranmamızı engelledi. En çok süre alan oyuncumuzun (Enes Kanter) sahada sadece 22 dakika kalmış olması önümüzdeki çok daha zorlu maçlar öncesi, uzun turnuvada diri kalabilmemiz açısından önemli.

Bu maça dair bizi en çok sevindiren unsurlardan biri Enes'in başarılı performansı oldu. Uzunları çok kısıtlı Portekiz'e karşı çarkın dişlilerinden biri olma yolunda büyük bir adım attı Enes. Kendi güveninden çok takımın ve koçların ona olan güvenini arttırması ve Enes'i oyun planımızın önemli bir parçası yapmaktan geri durmamaları açısından dün gösterdiği performans çok değerliydi. İzzet de dahil tüm oyuncularımızın süre aldığı ve hepsinin sayı bulduğu bu maç, bizim için resmi bir hazırlık maçı niteliğindeydi. Evet, Portekiz ciddi derece zayıf bir rakip fakat bizim ilk maçtan kafalarda soru işaretleri bırakacak zorlu bir rakipten çok güven aşılayacak bir galibiyete ihtiyacımız vardı ve o galibiyeti de doğruları yaparak elde ettik.

Düne dair tek olumsuz sinyal Portekiz gibi kısa bir takıma karşı ribaundlarda 42-38 geride kalmış olmamız. Portekiz 16 hücum ribaundu almayı başardı ki bu ribaundların çoğu uzak mesafe şutlarından gelen ve uzağa düşen toplardı. Bu noktada görev uzunlarımızdan çok kısalarımıza düşüyor. Özellikle Britanya karşısında kısalarımızın mutlaka ribaund katkısı vermesi gerekiyor.

Savunma yönünde çok fazla bir öngörü yapmak mümkün değil. Portekiz savunmamızı test edecek kalibrede bir takım değil. Maç boyu adam adama savunma yaptık. Dünya şampiyonasında çok etkili uyguladığımız baskılı 2-1-2'yi Litvanya maçına kadar göremeyebiliriz. Tanjeviç'in imdat çekici olan bu savunmayı Orhun Ene'nin ne kadar tercih edeceğini ise merak ediyorum doğrusu.

Bizim için turnuva bugün başlıyor diyebiliriz. Britanya bizim yakından tanıdığımız Luol Deng'in sürüklediği bir takım. Kısıtlı bir rotasyonla mücadele ediyorlar. Deng dün 40 dakikanın tamamında sahada kaldı. Bulls'da da yaklaşık 40 dakika ortalama ile oynuyor fakat Britanya'da oynadığı kadar yoğun oynamıyor bu 40 dakikayı. Dün maçı 25 sayı 10 ribaund 4 asist 2 blok ile tamamladı fakat düşük yüzdeli şut attı. Çoğu zaman aldığı ribaund sonrası topu sürerek hücuma gelip savunma yerleşmeden bitirmeye çalışıyor. Bir çok hücumu da tepede potadan uzak aldığı topları bire bir oynayarak sayıya çevirmeye çalışıyor Deng. Savunmada Hedo, Ersan ve Emir'i değişmeli olarak ona vererek elimizden geldiğince yıpratmalıyız onu. Bir şekilde yine 20'li sayıları bulacaktır fakat önemli olan Deng'den çok diğerlerini iyi savunmak. Yük dün Litvanya maçında olduğu kadar Deng'in üzerinde olursa, bize karşı da galibiyet almaya yetmeyecektir bu. Britanya'nın beni asıl endişelendiren yönü ise agresif ve sert savunmaları. Litvanya hücum organizasyonlarını ciddi şekilde bozmayı başardılar bu savunmayla. Son çeyrekte gelen üçlük yağmuru olmasaydı maç ciddi krize girmişti Litvanya için. Bugün daha yorgun ve daha yıpranmış olmaları bizim için bir şans, fakat Britanya'nın yabana atılmayacak bir takım olduğunu da unutmamak lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder