Navbarı Gizle / Navbarı Göster

Ana Menü

25 Kasım 2010 Perşembe

Chicago Bulls: 123 - Phoenix Suns: 115



Keyifli bir maç olmasını bekliyordum, ancak bu kadar müthiş bir maç olmasını beklemiyordum. İlk çeyrekte adeta uyuyan Bulls başında 25'e 6 geriye düştüğü maçta önce rakibini yakaladı, maçı iki uzatmaya götürmeyi başardı ve sonunda da galibiyete ulaşan taraf oldu.

United Center'a gelen sirk yüzünden uzun bir deplasman turuna çıkmak zorunda kalan Bulls, turun zorlu deplasmanlarından birinde dün gece Lakers'a başa baş giden bir maç sonucunda yenilmişti. Lakers maçının yorgunluğu daha ilk saniyeden itibaren hissedilmeye başlandı. Hücumda çok etkisiz kalan Bulls, savunmada Suns drive'larına bir çözüm getiremeyince daha ilk çeyrekte 17 sayı atıp 36 sayı yedi. Maça Rose'u tutma görevini Grant Hill'e veren Suns, Nash ise Nogans ile eşleştirmeyi tercih etti. Taj Gibson'ın sakatlığı nedeniyle forma giyemediği maçta Luol Deng maça 4 numara olarak başlamak zorunda kaldı. Bu ön alanda Bulls lehine olan dengenin ortaya gelmesini sağlayan bir etken oldu. Özellikle Hedo'nun maça iyi başlaması ve savunmada, özellikle de rebound'larda oldukça istekli ve etkili olması da ön alan dezavantajını Bulls'un kullanmasına engel oldu.

Kısa bir süre sonra yine çemberi dövmeye devam eden Bogans kenara gelip Lakers maçında kötü şu atan Korver sahaya gelince işler değişti. Korver yine kötü başladı maça ancak atmaktan vazgeçmedi ve screen'lerden çıkıp attığı şutlarla yorgun Bulls hücumlarını hareketlendirmeye başladı. İlk çeyrekte %64 ile şut atan Suns'da ise devreye Hakim Warrick girdi ve tamamını ilk yarıda bulduğu 23 sayı ile bu çeyrekte Suns hücumlarında adres oldu. İkinci çeyrekteki hareketlilik Bulls'un ufak serilerle Suns'a yaklaşmasını sağladı. Ömer Aşık bu çeyrekte aldığı süre içerisinde 4 sayı bulmaya başardı fakat özellikle kısa sürede aldığı 3 faul ile kenara gelmek zorunda kaldı. 

İkinci yarı ile birlikte Bulls savunmada Suns'ı tuzağa düşürmeyi başardı. Post up'larda top alan oyunculara fake ikili sıkıştırmalar getirip top pas kanallarına geçtiği an tekrar adam paylaşarak Suns'ın pick & roll hücumlarını azaltmayı başardı Bulls. Hücumda Rose, Deng ikilisine kenardan gelen Korver ve bu sene rotasyonda pek yer bulamayan James Johnson yardımcı olunca aradaki fark da yavaş yavaş erimeye başladı.

Son çeyrekte ise Ömer'in sahada olduğu sürede, savunma ile başlayan geri dönüş ile Bulls, Suns'ı yakalamayı başardı. Bu bölümde Ömer Nash'a çok kritik bir blok yaptı, Hedo'ya da bir hücum faul aldırmayı başardı. Ayrıca savunmada gösterdiği enerji ve gayret gerçekten takdir edilesiydi. Maçın bitimine 2:20 kala James Johnson'ın üçlüğü ile farkı ikiye kadar indiren Bulls maçı uzatmaya götürmeyi başardı. İlk uzatma sonunda Noah'ın müthiş pası ile pota altında pozisyonu bitiren Rose maçı bir kez daha uzatmaya taşımayı başardı. İkinci uzatmada 6. faulünü alarak kenara gelen Derrick Rose maçı 35 sayı 12 rebound 7 asist ile tamamlayarak yine harika bir iş çıkarmış oldu. Lakers karşısında 40+ süre sahada kalan Rose dün gece de 50:19 sahada kalarak insanlık dışı olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu. 

Bulls da Luol Deng 26 sayı 10 rebound ile önemli katkı yaparken galibiyetin belki de en önemli ismi Korver kenardan gelerek 47 dakika süre aldığı maçı 25 sayı 5 rebound 3 asist ile tamamladı. Biri çok kritik bir hücumda Nash'in elindeki topu almak sureti ile gelen 2 top çalma yapan Joakim Noah ise geceyi 17 sayı 15 rebound 5 asist ise tamamladı. Lakers maçında Gasol'u çok savunan Noah özellikle ilk yarıda Warrick'i savunmada güçlük çekse de hücumda yaptığı çok kritik tiplerle galibiyette payı büyük oldu.

Genç bir takım için büyük bir farkla geriye düştüğü maçta geri gelip kazanmak çok önemli. Bulls'un iki numara problemi Korver'ın kenarda yaptığı katkı ile bugün biraz olsun yamandı ancak Korver'ın hücumlarda mutlaka önemli bir opsiyon olarak devamlı olarak kullanılması şart. Bogans dün yine sadece 10 dakika sahada kalabildi ve öyle görünüyor ki bu durum böyle devam edecek. Dün gece iki konuda Bulls alarm verdi. Birincisi özellikle ilk yarı boyunca çok dikkat çeken 3 sayı savunması konusunda yaşanan sıkıntı ve giderek korkutucu hale gelen serbest atış yüzdesi (Maçta %63). Dün geceye dair şüphesiz en umut verici olan ise Boozer'ın yokluğunda dahi takımın kazanmak adına gösterdiği karakter. Üstelik dün gece ön alanda sıkıntı yaşayan bir takım olan Suns'a karşı Gibson'ın eksikliği de önemli bir eksiklik olarak sayılabilir. Maça dair enteresan bir başka not ise Bulls'un normal sürede hiç öne geçemediği maçı uzatmalara götürüp kazanmayı başarmış olması.

Bizimkiler ne yaptı?

Ev sahibi Hidayet ile başlayalım. Aslında maça iyi maçladı. Bir turnike hemen arkasından bir üçlük gönderdi. Ancak daha sonra Suns yine hücumda onu unuttu. Dün gece iki uzatmaya giden bir maçta yaklaşık 34 dakika süre almış olmasının en büyük sebebi Hakim Warrick'in özellikle ikinci çeyrekte çok etkili olması oldu. Warrick'i sahada tutmak isteyen Alvin Gentry onu Frye ile beraber uzun süre sahada tutunca Hedo'nun süresi de kısıtlanmış oldu. Savunmada özellikle ilk yarı istekli ve aktifti. Gibson'ın sakatlığı sayesinde Luol Deng ile eşleşti ve bunun avantajını kullandı. Rebound'larda önemli katkı yaptı ki takımı adına en çok rebound çeken isimdi. Ömer ile çarpıştıkları bir pozisyonda aldığı darbe sonrası yaşadığı sıkıntı yüzünden okunuyordu. Maçı 10 sayı 10 rebound (6'sı hücum) 3 asist ile tamamladı. 

Ömer'den yukarıda biraz bahsetmiştim. İkinci çeyrekte oyunda kaldığı süre içerisinde bir smaç basket buldu ve çizgiye geldiği bir pozisyonda da iki serbest atışı da sayıya çevirerek 4 sayı kaydetti. Son çeyrekte Nash'a kritik bir blok yaptı, rakamlara yansımasa da Bulls'un geri dönüşündeki savunma enerjisinin bir parçasıydı. Faul aldığı pozisyonda iki serbest atışı da kaçırarak maçı 4 sayı 2 rebound 1 asist 1 blok ile tamamladı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder