Navbarı Gizle / Navbarı Göster

Ana Menü

12 Kasım 2010 Cuma

Enes Kanter ve NBA'de Dün Gece


Önce bizi üzen bir haber ile başlayalım. Gelecek sezon NBA'de draftın ilk 3 sırasında seçilmesi beklenen Enes Kanter'in NCAA'de oynamasına izin çıkmadı. Enes'in durumunu görüşen NCAA yönetimi, aldığı yardımların ihtiyaçlarından fazla olduğuna kanaat getirdi ve profesyonel statüsünde değerlendirerek NCAA'de oynamasına kalıcı olarak yasak koydu.

Kentucky Üniversitesi ay sonunda duruma itiraz edecek. Ancak itiraz sonuçlanana kadar Enes takımla maçlara çıkamayacak, seyahat edemeyecek. Sadece antrenmanlarına devam edebilecek. Student Athlete Reinstatement Committee adı verilen komiteye başvuracak Kentucky. Bu komite daha önce yönetimin oynayamaz kararı verdiği oyuncular için kararları bozmuş. Ancak söz konusu maddi yardım olunca böyle kararın çıkması pek beklenmiyor. 

Olayın kısa özeti ise şudur; Bildiğiniz gibi NCAA kuralları gereği profesyonel kontratı bulunan oyuncuların bu ligde oynamaları yasak. Amatör statüsünde oynamış oyuncular sadece NCAA'de forma giyebiliyor. Ancak oyuncuların belirli limitler içerisinde yol, yemek, barınma vs. gibi bir takım temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için klüplerin küçük ödemeler yapması serbest. Enes Kanter de Fenerbahçe Ülker forması giydiği süre içerisinde bir takım ödemeler aldı. Klüp bu ödemelerin maaş da içerdiğini, eğer NCAA yönetimi bilgi isterse de bunu belirteceklerini söyledi. Enes Kanter ise aldığı ödemelerin yardım kapsamında olduğunu iddia etti. Ancak NCAA yönetimi yaptığı inceleme sonucunda Enes Kanter'in, sporcu ihtiyaçlarının üzerinde yardım aldığını (yaklaşık 33 bin dolar), dolayısıyla profesyonel statüsünde değerlendirildiğine karar vererek, NCAA'de forma giymesine izin vermedi.

Peki bundan sonra ne olacak? Kentucky Üniversitesi'nin itirazı kabul edilirse sorun yok. Ancak itiraz kabul edilmez ve Enes'e NCAA yolu tamamen kapanırsa Enes'in nasıl bir yol izleyeceğini gerçekten merak ediyorum. Avrupa'da kalması yönünde kendisine yapılan baskılar neticesinde eğitimci bir aileden geldiğini ve eğitimine de çok önem verdiğini belirterek NCAA'e gitme kararı aldığını belirten Enes, NCAA'de oynaması mümkün olmayınca Avrupa'ya geri döner mi, bilemiyorum. Enes şimdilik itirazın neticesini bekleyecektir. Tahminin önceliğinin Amerika'da kalmak yönünde olacağı ancak bu konuda da çok fazla seçeneği yok. Enes'in durumunu önümüzdeki günlerde çok daha ayrıntılı bir yazı ile kaleme alacağım için şimdilik bu konuyu burada bitiriyorum.





Muhteşem smaç dün gecenin maçı Boston-Miami maçından. Rondo'nun gece vakti beni ayağa fırlatan bu enfes smacı maçın ilk çeyreğinden. Rondo bu sezon gerçekten çok üstün bir performans sergilemeye devam ediyor. Artık Boston için Big 3 yerini Big 4'a bırakmış durumda. Sezonun asist lideri dün geceyi de 16 assitle tamamladı. Lebron ise 35 sayı 10 rebound 9 asist yaparak, üst üste ikinci triple-double'ını bir asist ile kaçırmış oldu. Rondo'nun ne kadar efektif olduğunu aşmış asist rakamları da gösteremiyor. Takımın tüm temposunu o ayarlıyor. Ancak gecenin yıldızı ise 9'da 7 üçlükle 35 sayı atan Ray Allen'dı. Şut söz konusu olduğu zaman standartları belirlemeye hala Allen devam ediyor. Boston bu sezonki ikinci karşılaşmadan da galibiyetle ayrılırken Miami için işler kötü gitmeye devam ediyor. Wade'in çok etkisiz kaldığı maçta Lebron turboları açtıysa da galibiyeti getiremedi. İkinci yarı Boston'ın maç içerisinde zaman zaman vites düşürdüğünü de göz ardı etmemek lazım. Özellikle ilk çeyrekte Boston makine düzeninde hücum etmeyi ve topu doğru pozisyonda doğru oyuncu ile buluşturmayı başardı. Miami'de PG pozisyonunda sahaya ilk 5'te çıkan Carlos Arroyo 10:30 saniye süre alabildi. Bir çok NBA takımında ikinci hatta üçüncü guard opsiyonu olabilecek Arroyo ile Miami'nin şampiyonluk iddiası pek yok bana göre. Savunmada da ciddi defo oluşturuyor. Tüm yük Lebron ve Wade'in üzerinde. Takım savunmada istenilen düzeyde değil ancak özellikle hücumda henüz bir arada oynamak konusunda sıkıntı çektikleri de bir gerçek. Bunda Wade'in pre-season boyunca sakatlığı nedeni ile sadece 3 dakika giymiş olmasının da büyük etkisi var. İki büyük hücum gücünü aynı anda sahada efektif kullanabilmek de önemli bir koçluk becerisi. Riley sahaya inmek için fazla beklemeyecek demektir bu.

Lakers'ın ilk yenilgisini aldığı gece Bulls ise Golden State'i 120-90'la geçerek 7 maçta, 4 galibiyet 3 yenilgi elde etmiş oldu. İlk 7 maçın tamamını izledikten sonra ayrıntılı bir Bulls değerlendirmesi de önümüzdeki günlerde sitede olacaktır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder